Sigaramın yükselen dumanında sen varsın,
Bunu biliyor musun dere çakılı gözlüm?
Ah Ruhumun Araf’a göç anında sen varsın!
Benle geliyor musun dere çakılı gözlüm?

Gönle barikat kurmuş bekler durur Şahmeran,
Yaşanan mazimizi bir ömür boyunca an,
Sızlayan hatıralar oluyorken kan, revan,
İçten gülüyor musun dere çakılı gözlüm?

Yıllarca adımladım sokağının taşını,
Zehir etme yediğin lokma lokma aşını,
İlk yaz fırtınasında dökülen gözyaşını,
Bensiz siliyor musun dere çakılı gözlüm?

Cevap veremediğin sorulan her soruyla,
Hıçkırık içindeki kalbin yanan koruyla,
Tükenen yıllarında zamanın kalburuyla,
Aşkı eliyor musun dere çakılı gözlüm?

Gönlünün tarlasında çoraklaşıyor toprak,
Saçlarıma düşerken yıldız gecesi bir ak,
Ağacın gövdesinde susuz kuruyan yaprak,
Gibi soluyor musun dere çakılı gözlüm?

Vefasız yüreğinle bulamazsın hidayet,
Sevda yokuşlarında sende yoktur dirayet,
Sonsuz ecel kapına geldiğinde nihayet,
Huzur buluyor musun dere çakılı gözlüm?

Coşkun Mutlu