68
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
4677
Okunma


K/arlı bir gecenin soluğunda siyah bakan
özrü fersah fersah bedel kokan kaderlerin
bitmemiş başlangıçlarıydık ...
yaktılar bizi,
söküldü her bir çivimiz yerinden ağrılıca
tutku makamında hüzünler okuduk
dalgaları kıyıya vuran deniz gibi
yarımlarımıza yaralı yürek korosuyla
kapattık göz perdelerimizi mutluluğa
savurduk dilimizden ayrılıkları
ustaca kıydık vuslata
kaybolmuş bir geleceğin
gözlerimize yansıyan deseniyle şekillenen
yol çizerken bir adım öteye geçmişlerle
melodisi anonim
bestesi meçhul bir eserle
ak sütten çıkma doğruluk abidelerinin
beyhude gelgitlerinde figüran olduk miskince.
zihinde
sessizlik d/okundukça kör nota teline
yağmurlar kor yağdı ayrılığın şevkinde
cilveleşirken şimsekler ateşiyle
inadına
kar yağsın istedik kokusunda yüreğe kan sunan çiceklere
sevmek
kimi zaman
yedi diyarın günahı demekse
yaşamak meçhule tutsak
yedi tepede ruhları çarmıha germekti yüzsüzce
müreffeh arzularla süslenen
mora boyanmış umut kırıkları
öncü olurken bitmişliklere
yıldırımlar düştü nar ağaçlarının gölgesinde çaresiz(lik)lere
ömür
belki bir masaldı ve okutuldu bizlere
belki de masala gebe bir vesvese ile düştü benliklere
etinden ayırdığımız tırnaklarımızı
gözlerimizin takıldığı her anıya iliştirdik böylece
teselli körükledik düşsüz gecelerimizde
kan damladıkça
elden ele dolanan
çocukluktan kalma masum misketlerimizle
umut diziyorduk boncuk boncuk kederlerimize
değdikçe dudağımıza haylazlığın
doyamadık tadına, çıktık doruğuna aymazlığın
ağlamadık yitirdiklerimize
arsızlığa gem vurup yanlışları
düştük anlamsızların peşine
nazire yaparcasına
dilsiz
ve günahsız sığırcık topluluğunun
günah edebiyatı çoğunluğuna
resitalini izliyoruz şimdi
ve yaktığımız türkülerin dumanında savuruyor
estikçe öfkesinde soğutuyoruz küllerimizi
öfkesinden öksüz yunusların
av mevsimi öncesi
susup susup sahile inti/har vuruşu gibi...
5.0
99% (67)
4.0
1% (1)