10
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1505
Okunma
Bir kentin son halleridir;
Kalabalık olmasına rağmen herkesin yalnız olduğu...
Yalnızlık gizli kopmaların getirdiğidir.
Kent denince, üniversiteler, hastaneler ve parklar
Gelir aklıma
Ve damı başlarına yıkılmış işsiz gençler
Her biri bir köşeye sığıntı olur
Sonra ambulans sirenleri duyulur!
Sirenleri bastıran çığlıklar da var!
Bir erkek bir kadın fahişenin…
Kent denince teknoloji, stres çok bilişmişlik
Paylaşımsızlık aklıma gelir…
Her gecenin öldürülmesinin faili karanlıklardır
Bir entelektüel saçmalar “kent dünyanın medeniyet aynasıdır” demekle
Bir şair “Kent kültürlülüktür” der.
Oysa kent bataklığın batak halidir, kuzguni bir yalnızlıktır!
Kent denince pusu krallığın yerleşik olduğu;
Bir çöp kutusunda bir bombanın patlaması
Bir arabanın kontrol dışı ezmeye aç…
Ve
Bir maganda kurşunlarına hedef olmamak için an mesafeleri…
...
Ambulanstan bir mevta veya bir yaralı indirilir
Ardında bir takunyalı, sarıklı…
Doktorlar:”Eks oldu, atın morga” der
Kent kalabalıklaşırken insanlık azalır veya ölür…
Kaldırımları en çok çöpçüler bilir
Hırsızların cirit attığı, cinayetlerin işlendiği apaçık gün ortaları
Gizli, yasak aşklar sahnelenir
Davetiyesiz gelen akşamlardan
Asansör sevişmeleri ve ihanetin cam kırıkları
Tuzla buz düşer caddelere…
...
Kent içsellinden boğulanlar var
Ve sabahlara, sisten çıkamayan güneş!
Kirlenmişlikten İnsanlık.
2002/ HERZEM RONİVAN
5.0
100% (7)