7
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2309
Okunma
ve gün
sererek saçlarını sîneme
öptü kuşları birer birer
son susuzluğunuz olsun bu dedi
çekip giderken dağlar ardına
ne çok severdim deniz kuşlarını
suya batıp çıkan sûretlerini de
ölüp dirildiğim onca seneyi saymazsak
bir onlar kaldı bir de ben geride
kaç mezar kazmıştım gözlerinize. kaç ölüyü gömdümdü, hatırlasanıza. bir gülü defnedecekken ağıtlarla, yapışmıştı ya elleriniz yakama. ahh, ne gam! ölmem bir daha. vursanız da bağrımın kin tutmaz şimâlini, savursanız da rüzgârınızı ağzıma. sönmem bir daha. kınında dek durmuyor kılıç. yalım sözlerden geçiyor. bileyliyor zamanını. alacakken başınızı yalın savruluşlarda, sustum. istedim ki; anlayın. anlayın canımın binbir dertten devâ hallerini. ve gidin. gitmediniz. bu savaşı ben başlatmadım amma bitirecek olan benim bilesiniz.
son uğultusu bu dağların
koyaklarında ağlaşan yavruların
akar çığıl çığıl ırmakların
bir daha durmam sılanızda
ağıp giderim bulutların koynuna
insâf eylemesin size cümle dağı taşı yaradan. ben gibi kulu nâz ile avutan. yağmurumun adını da aşk ile koyan, yüce Mevlâ’ya niyâzımdır.
5.0
100% (1)