7
Yorum
1
Beğeni
4,9
Puan
1674
Okunma
Çocukluğu
Çamurdan oyuncaklarla geçti
Gençliği bir pişmiş külde
Alnında kederli birkaç çizgi…
İşte her şey orda gizliydi
Sevdası imkasızlık dağlarıydı
Sevince doymamış gözleri
Ten altında tatlı düşler yoğururdu
Hayatı bu düşlerde gizliydi
Bir gün çok sevdi, adam gibi sevdi
El-yar aman vermedi
Dağlara, dağlara koştu
Her nedensellik bir bahane oldu
Kavgası “yanlışadır” dediler
Bir kırık gramafon’da
Bir yaslı türkü duymuştu
Eski kentin yosunlu bir sokağında
Hüzne daldı, ağladı…
Sanki yağmur yağdıydı
Ardında mavi şimşekler çakarken…
Şimdi en tanımsız şarkılarda
Arar durur bir sevmenin kirli ardını
Uğruna tükettiği naçar yüreğini
Kana buladı
Kabuk bağlanmaz yarasını da
Kandırmanın “bilmek”
Satmanın “hayat gereğinden”
Vurmanın “erk” saymak;
Bedelinin bilimsel tanımı olmadığı
Bir dünyada yaşamak ne korkunçtur
Sonra bir uçurumda
Dipsiz yerdeki noktaya daldı
Siluetini arar gibiydi
Anladık ki dünya güzel
Lakin insanlar dalavereymiş
…
Göz erimin başlangıcından
Uçup gitti
Kanatsızca…
_______________________
Düş ve Uçlarda gezinim /2011
H.RONİVAN
5.0
86% (6)
4.0
14% (1)