Şimdi geceyi karanlığına teslim eden
Yoksul güneşin
Kör edilmiş baskın arzularına bağıslanmıs
Avaz avaz çığırtkanlığında üşüyen kuşluk vakti
Dualarına emanet
Hayat…

Esir hurilerin
Cennetinin
Kapısında bekleşen şehvet yangınlarında
Soluğu tutukluk yapmış
Hevesler…
Büyücü şaşkın
Başını eğmiş bir yığın kul çözümsüz rüyalarında
Küfür yağdırıyor…

Uzanıp tutamadığımız dünler avuçlarımızda
Kar tanelerince…

Kendini affetmeyi erdem sayan
Sıradan insanlar
Tanıştığımıza memnun oldum
Siz sevişince hala sabun kokuyor sokağın uyanmaya hevesli pencereleri…
Tütün sarısı perdelere dokunuyor önce güneş
Tutkulu aşkın şarkısını patlatıyor bacadan çıkan duman
Benim hala
Sarışın umutlarım inat inat
Bekle diyor
içimde bozmaya kıyamadığım
Bir darağacı eskisi
Rüzgar dokunuyor dudaklarıma

Tuzunda

Hep

Yar nefesi…




YILDIZ