6
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1161
Okunma

konuşurken kendi aralarında güvercinler
dalgaların gökyüzünü şefkatle kestiği yerde
yağmuru emanet etti gözlerime annem
-düşürme! dedi. - sakın düşürme erkenden…
kurşun gibi bıraktım ağırlığımı kâğıtlara
korktum! bir ölünün son cümlesine saklandım
kırdım ortadan ikiye şehri kimse anlamadı
sor beni şimdi salası verilen kalbimden
yorgun rüzgârların ağzında kaçaktım
dalgaların gözlerine sığındım. mazeretim yok
sesi sonbahar olan çocuktum
pervasız sözler söyledim ömrümce
elleri bağrında bir avuç külüm şimdi
annem gel beni öp!