2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1208
Okunma

Yüreğinde göz olmayanın
Ve kulağı ve dudağı olmayanın
Bakıp duyacağı ve söyleyeceği bir şey yoktur…
Arzediş
Bir yaşamak vebaliyle başladı gün
Gürültülü bir sessizlikle kalbi haylayarak
Üstü örtülen her gerçeğin dişleri etimde
Ve sabrını yitiren kimi hayallerin pençesi
Saat henüz kendini bilmiyor ve söylemiyor
Edepsiz bir karanlığa gömülü gökyüzü
Görücüsü gelecekken saklanan bir kız gibi
Bekliyor sütre gerisinde tul i emellerini
Sarı değil henüz gül ve kırmızı değil
Ne varsa umuda dair henüz koyu mavi
Belki bir çığlık bırakılacak tepesine hayatın
Belki ömrü tarumar edenin elleri değecek
En uzak bir yıldızın yeni yetme ışığına
Kündeye gelecek sil baştan tüm yalnızlıklar
Ahir olanın kulpundan tuttuğunda Azrail
Kim ne söyleyebilecek kelebeğin kanatlarına
Kirleterek içinde var olmadığım yarına dair
Hangi müfteri nefes üfürecek körlüğüme
Söz birikenin etine değen bıçak titretecek
Şiir değilken de cinnet kendini söyletecek
Sağanak yağan sevgilerin içine saklayacaksa
Hepten İblis olan niyet taşlarını sevgililer
Gün ibresini tutsun saatler sus pus olsun
Akmasın zamanın galeyanlı ahı vahı günahı
Kan damarda donsun kelam ağzın içinde
Kalsın ibretlik olacaksa iyiliğin mamur inşası
Nazarların nezaretinde göçsün de bu dağ
Söyleyen ve susan her şeytan kalsın altında
Bu bir istiare değil bir istişarede de değil
Nedametinizi kabul edecek bir af hiç değil
Göğünüz artık benim göğsüm olmayacak
Yüreği lal olan ey besmelesiz oyuncaklar
Masum bir ibrikten akmadığınızı söylediniz
Ama hakkaniyetli yaşamayı deneyebilirdiniz
Soydunuz neşelerini geçmiş ve geleceğimden
Yorgun ve vazgeçmiş bir adam bırakarak sıranıza
Suyu böldünüz havayı bozdunuz toprağı incittiniz
Erken kirlenen ruhlarınızla ne çabuk çirkinleştiniz
Heyhat gün elesin eleğinden arsız ve namussuz olanı
Ben bildiğim ben isem geçmem o eleğin deliklerinden
Ben bir adam olmayı diledim bir peygamber bayrağı
Allah dedim öncesi ve sonrası yok bu en hak gerçeğin
Sizi sevmek için sınamadım sevdim sordunuz söyledim
Yine de sizin kirliliğiniz benim kirim der ona yanarım
Gök bakır yer demir olsa ey taşlaşan mutluluklarım
Söz erise güller solsa ey çukurun en dibindekiler
Elim elinizdir gözüm gözünüzdür sözüm imdadınız
Yine de size yetmek için var bu vücudum bu nefesim
Ama meyus olmayın demem deyyus olmayın derim
Sırat denen o köprüde mesrur ve mesut olun isterim
5.0
100% (2)