15
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1292
Okunma
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-59-)(-)(-)(
Bu şiiri 8.Sırada yayınladım ancak,bilgisayardaki problem 2.Bir sayfa açmama sebep oldu.Tekrar eski sayfama aktardım
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
Göründü
Ta ezelden hak bir gizli güç idi
Zahir batın kaf ve nundan göründü
Alemi la hadde nasut tunç idi
Cemalin nakşedip günden göründü
Ademi yarattı nurundan ezel
Nar-ı bad-ı ab-ı haktan lemyezel
Hüsnüne yedi ayet eyledi inzal
Hattı üstüva arasından göründü
Çar anasırdan kurdu hak bu alemi
İşaret eyledi nun vel kalemi
Yüz on dört surenin aslı kelamı
El ve ayak cismi candan göründü
Altı bin altı yüz altmış ay’t yazdı
Arifler okuyup manasın süzdü
Dört kapı kırk makam ahkamı düzdü
Muhammet Mustafa dinden göründü
Ey Fedayi görünen hak sıfatı
Arifler seçerler sıfattan zatı
Vareder yokeder bu kainatı
Celaliyle bin bir dondan göründü
.................................
AMASYALI FEDAYİ BABA-2
(Hüseyin Gümüş)
.................................
1885-1940. Amasya’nın Ebemü (şimdiki adı Yassıcal) köyünde doğdu. Asıl adı Hüseyin’dir. Soyadı yasası çıktıktan sonra ise Gümüş soyadını aldı.
Babasının çabaları sonucu medrese eğitimine başladı. Özellikle mimari açıdan da ilginç bir yapı olan Amasya’daki Kapıağa Medresesi bünyesinde eğitim gören Fedayi Baba kısa bir süre sonra hocasıyla ters düştüğü için medreseyi terketti. Ancak sonraki yaşamında kendi kendini yetiştirdi.
Küçük yaşlardan itibaren şiir yazan Fedayi Baba, özellikle yaşamının son yıllarında yörede kerametleriyle de bilinen bir evliya niteliğine büründü.
Şiirlerinde genellikle Alevi-Bektaşi felsefesi üzerine şiir yazdı. Ancak birçok güzellemesi de bulunmaktadır.
Aşık Fedayi Baba’ya ilişkin ayrıntılı bir araştırma Abdullah Çelebi tarafından »Amasyalı Fedayi Baba Divanı« (1991) adıyla yayımlandı.
……………………………………………………………………………………………………………………………………………
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-59-)(-)(-)(
Bilmez idik canan nedir can nedir
Birin sevdik ayan beyan göründü
Şu ömürde zaman denen an nedir
Vakt içinde saf ve üryan göründü
Mah çevresin nasıl sarmış bak hale
Hilal kaşlar yakışmaz mı cemal’e
Gönül gözün açıp bakınca hâl’e
Var içinde baktım her yan göründü
Diyor ki Hâkk iyi tanı çevreni
Yok etmeden kainatı devran’ı
Sevgi ile kucaklarken evreni
Gönlündeki umman deryan göründü
Şefaat eyle ya, ya Rasülullah
Şükr ile kurtuluş Elhamdülillah
Ol Hâkk’ı ederim her dem Zikrullah
O lezzeti sanki biryan göründü
Büyüler insanı yârinin sesi
Doyumsuz haz verir ılık nefesi
Öyle ki canan’ın yakan busesi
Özenle sunulmuş büryan göründü
Gönüle sevdanın hissi dolunca
Gül açtı yüzünde aşka gelince
Cananı yanında vasıl olunca
Boynunda zıplayan Şiryan göründü
Lüzumsuz şüphesiz vardır bir neden
Ne yükler taşıyor bilsen bu beden
Tepe arasından dar bir vadiden
Serin serin gelen ceryan göründü
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
ETEK YAZILARI
Canan:Sevgili,gönülden sevilen
Ayan Beyan:Açık açık,net
Üryan:Çıplak
Mah: Ay
Hilal:Ayın 3 günlük hali
Cemal: Yüz,çehre
Hâl: Vaziyet,durum
Devran: Dünya
Biryan : Tandırda susuz pişirilen kebap.
Büryan :Et ve pirinçle tepside pişirilen bir yemek.
Şiryan : Atardamar
Ceryan:Akım,elektrik
5.0
100% (10)