Ey aşk, Düş artık yakamdan. Ta içime sindiğin, Saklandığın yeter. Bir ötemde durda, Seyredeyim doyasıya. Sevecen kelimeler söyleyim Gözlerimde yer vereyim.
Sin... Öyle bir sin içime Ayrılmasın Ben sen Sen ben Karışsın Var Sin.
Sin, Sinemin içinde vurduğun gibi Her an bileyim Nasıl çırpınıp gönülden ses verdiğini.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sinmeli aşk içimize. Diyor ki Alim olan, onu besledim büyüttüm yemedim yedirdim giymedim giydirdim. Ne biliyorsan anlattım bu güzel dedim. Bak örneklerle burda. Vahyi anlattım yer de gökte vahiyleri tek tek gösterdim. Geçmiş ümmetlerden capcanlı misaller verdim. Hepsini iyi öğrendi, İlim dersen var, bilgi dersen var. Hatta bende bile daha çok şey biliyor. Lakin gözlerin o aşk yok. Hani sahabenin dediği var ya anam babam sana feda olsun Ya Resullullah diyecek bir aşk görmüyorum. Hayır evlat tabi ne istersem yapıyor. Ama gel gelelim aşk diyorum ya hayatını adamak, şöyle demek yaptığım tüm ibadetler hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi Allah armağan olsun. Bunu canı gönülden diyecek aşkı veremedim.
Sinmeli aşk içimize. Diyor ki Alim olan, onu besledim büyüttüm yemedim yedirdim giymedim giydirdim. Ne biliyorsan anlattım bu güzel dedim. Bak örneklerle burda. Vahyi anlattım yer de gökte vahiyleri tek tek gösterdim. Geçmiş ümmetlerden capcanlı misaller verdim. Hepsini iyi öğrendi, İlim dersen var, bilgi dersen var. Hatta bende bile daha çok şey biliyor. Lakin gözlerin o aşk yok. Hani sahabenin dediği var ya anam babam sana feda olsun Ya Resullullah diyecek bir aşk görmüyorum. Hayır evlat tabi ne istersem yapıyor. Ama gel gelelim aşk diyorum ya hayatını adamak, şöyle demek yaptığım tüm ibadetler hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi Allah armağan olsun. Bunu canı gönülden diyecek aşkı veremedim.
Gitmeye hiç gerek yok. Sahabe zamanına nasıl gidilir imkan var mı? Zaten öyle bir şey uygun olsa Ya Rabbim bizi o zamanda yaratırdı. Demek bizim görevimiz bizim için uygun olan bu zaman ve yer. Diyoruz ya öyle düşünmeden keşke şimdi biz o zamanda Peygamberle omuz omuza olsaydık. Heyhayt demek biz şimdi Pegyamberin neyi getirdiğinin bilincinde değiliyiz ki, İşte o aşkı içimize sindiremedik ki bunu söylüyoruz. Zalim kimdir bir yeri yerli yerince kullanmayandır. Allah'ın uygun gördüğü yeri beğenmeyen kendi kafasına göre Allah'ın sınırlarına değiştirmeye çalışandır. Biz zalimliğe talip oluyoruz. Yok efendim sen yanlış anlıyorsun. Neymişte o zaman Peygamberin yanında olsan daha bir imanlı olacak mışsın. Ne malum abu cehil olmaycağın. Zaten iman nedir iman görmeden yakinen bilmeden inanmak değil mi? Neye iman çağrılıyorsun bir kere Allah'ın her zaman yerde insana yolu gösteren Rab olduğuna. Eğer sen bu zaman böyle o zaman böyle olur diyorsan büyük bir hata ediyorsun demektir. Bunlar size söylüyor değilim kendi kendime bir hesaplaşma bir sesli düşünme sayın. Bura kadar okumaya tahammül ettiyseniz ne güzel. Evet Vahiyin canlı örneği olan insanlardı onlar zamanlarında vahiyi okudular hayatlarına öyle bir sindirdiler ki her zaman vahiyle hemhal oldular. Soru şu şimdiki imkanlar bu şartlarda yeniden Kur'an vahiyle inşa olan bir insan nasıl hareket eder. Şimdi Hz Ömer'i getirsek o zaman ki Ömerle ne kadar farklı olacak. Elbet bazı bakış farkları olacak ama asıl olan aynı kaynaktan beslendiğinden Vahiyle adım adım inşa olduğundan o zamanı Hz Ömeri'i bu zamanda da Hz Ömer olacak. Bizimde şimdi içimiz de böyle insanlar olacak çünkü bozulmadan vahiy elimizde duruyor.
Gitmeye hiç gerek yok. Sahabe zamanına nasıl gidilir imkan var mı? Zaten öyle bir şey uygun olsa Ya Rabbim bizi o zamanda yaratırdı. Demek bizim görevimiz bizim için uygun olan bu zaman ve yer. Diyoruz ya öyle düşünmeden keşke şimdi biz o zamanda Peygamberle omuz omuza olsaydık. Heyhayt demek biz şimdi Pegyamberin neyi getirdiğinin bilincinde değiliyiz ki, İşte o aşkı içimize sindiremedik ki bunu söylüyoruz. Zalim kimdir bir yeri yerli yerince kullanmayandır. Allah'ın uygun gördüğü yeri beğenmeyen kendi kafasına göre Allah'ın sınırlarına değiştirmeye çalışandır. Biz zalimliğe talip oluyoruz. Yok efendim sen yanlış anlıyorsun. Neymişte o zaman Peygamberin yanında olsan daha bir imanlı olacak mışsın. Ne malum abu cehil olmaycağın. Zaten iman nedir iman görmeden yakinen bilmeden inanmak değil mi? Neye iman çağrılıyorsun bir kere Allah'ın her zaman yerde insana yolu gösteren Rab olduğuna. Eğer sen bu zaman böyle o zaman böyle olur diyorsan büyük bir hata ediyorsun demektir. Bunlar size söylüyor değilim kendi kendime bir hesaplaşma bir sesli düşünme sayın. Bura kadar okumaya tahammül ettiyseniz ne güzel. Evet Vahiyin canlı örneği olan insanlardı onlar zamanlarında vahiyi okudular hayatlarına öyle bir sindirdiler ki her zaman vahiyle hemhal oldular. Soru şu şimdiki imkanlar bu şartlarda yeniden Kur'an vahiyle inşa olan bir insan nasıl hareket eder. Şimdi Hz Ömer'i getirsek o zaman ki Ömerle ne kadar farklı olacak. Elbet bazı bakış farkları olacak ama asıl olan aynı kaynaktan beslendiğinden Vahiyle adım adım inşa olduğundan o zamanı Hz Ömeri'i bu zamanda da Hz Ömer olacak. Bizimde şimdi içimiz de böyle insanlar olacak çünkü bozulmadan vahiy elimizde duruyor.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.