3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1136
Okunma
Biz ki kulağı kirişte eylül yalnızları
Ne gideni bekleriz ne gelen olacaktır biliriz
Sardıkça bu ıslak karalığı
İçimizde bir umudu koy veririz değinsiz
Kurur etimizdeki tahammül ve güç
Şalında bir kızın ıslığında avcının
Kavuşma tadında bir şeydi kaybettiğimiz
Yaşamı süsleme hevesinde bir şey
Bu yüzden bu kadar yozdur gülümsemelerimiz
Ünlenmiş oldu kırbaçlandığı uykumuzun
Hayta bir çocuğa benzetilir konukluğumuz
Kıvamsız durur tavımızda keşkeler
Boyunlarından yakalanır mahzunluğumuz
Ben bir külüstüre denkim sen bir kayışa
Bohem bir kuruyuşun izi var yolumda
Ve direnci yıkılıyor nefislerimizin
Ölümün koltuğu hazır her coğrafyada
Zeynep Hicret
5.0
100% (1)