Okuduğunuz
şiir
23.12.2010 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
İÇTİMA
(sana banu)
aklının akılsız sahibi; şeytan burada derdini kibrin olmakla bırakan asıl huy burada gül güne ’ram’ dedikçe kaybeden marazi göğüs burada sözle hayat arasındaki karışık zaman burada
bunlar yaşanmayan şiirleri ölümsüz kılar mı kılsa da aynalardan eksilen yarınlara ne suya ne çiçeğe ne dağlara yıldıza ne
değil mi ki kâğıttan sıyrılmış sevgi daha güzeldi saçlarını dağıtan karmaşa daha kuru bir yastığa hem dua hem beddua hem de âmin olmak daha şairaneydi
bunları bilmiyor muydun, bilmiyor musun bunları kim kendine söylediğin yalanlardan ölmüş ki duvarları çağır, onlar söylesin kim! peki kimleri çağıralım da yaşamayan bir yüreği diriltelim bak
üç kuru yaprağa üç kanat çırpamayan plastik kelebek: kalbin burada
aşkı bile alkışların insafına bırakan hesaplı acı burada
soğuk damarlara şerbet diye sunduğun bu şiir bitti işte burada
merhaba şair merhaba
Paylaş:
8 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İki gün önce yayınlamışsın. İki gün önce mavi kurdelesini almış bi şiir. Seni burada ilk defa görenler var, ilk kez şiirini okuyanlar var. Ben seni doğduğundan beri tanıyorum Lokman. Seni ölünceye kadar tanımaya devam edeceğim. Son nefesime kadar ayrılma emi yanımdan. Bu şiir benim için nasıl kıymetli, senin aklından diline ordan ellerine yansımış çıkmış gelmiş. Benim kalbime yazdığım içimden geçirebildiğim en nadir şiirlerden biri.
"üç kuru yaprağa üç kanat çırpamayan plastik kelebek: kalbin burada"
Kalbim burada!
Seni seviyorum hem çok!
Ayrıca okumayanlar için kendi sitemizden bir link vermek istiyorum...
Bir şiir ilk gün güne gelebilir. Bir şairin ilk şiirinden dolayı güne gelebilir.
Lütfen akıllarımızı anlamsız düşüncelere yormak yerine biraz şiire yorarsak ve bu şiirin üyelerin seçimleri ile seçildiğini az çok araştırırsanız görürsünüz.
Ama önce art niyet gözlüklerimizi çıkarmalı ve şiirin tadına varmalıyız değil mi?
O artik buraya gelmiyecek, Oraya gelmiyecek, desem duymayacak, duysa bilmeyecek, aglasam görmeyecek, beklesem olmayacak, demek ölmek, böyle habersiz gelen , birden giden, kalandan alan, alanda kalan, hiclik gidenin olan,
her sey tamam---
siire kilitlendi zaman---
kutlarim
sairi---
Cumali Çorbacı tarafından 12/24/2010 1:23:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sayın Ayrıntıda Gezinmek: Şiirlerinizi beğeniyle okuyan bir 'okuyucu'yum.
Bir şiir sayfasında polemiğe sebep olmak hiç haz etmediğim, yapmaktan kaçındığım, yapmadığım bir durumdur. Altını çizerek söyleyim ki; asla ve kat'a amaç bu değildir. Herhangi bir sayfada bu tarz söylemleri gördüğümde bile üzülmüşümdür. Zira şiir sahibinden çıktıktan sonra okuyucunundur, şairde farklı, okuyucu da farklı duygular hissettirebilir. Ve her fikre bu anlamda saygı duyarım, duyulmalı diye de düşünürüm. Lakin yazdığınız yorumu okuyunca da fikrimi paylaşmadan geçemeyeceğim. Baştan söylemeliyim söylediklerimde sürç'i lisan eder isek affola!
Demişsiniz ki: 'Onun dışında güne seçilen şiirlerde dikkatimi çeken önemli ve başka bir özellik var ki; o da şiirlerin içinde kullanılan dini ya da islami söylemler, kelimeler. Sizin şiirinizde de üç dört tane var. uzun süreli gözlemlerimin sonucu. Buradan da şu sonuç çıkıyor. Eğer şiirlerinizin içine birkaç tane dini kelime, cümle sokar, beslerseniz "secde, ayet, sema, sevap, günah gibi" güne gelmeniz çok daha kolay görünüyor. '
Şiirde üç dört tane var dediğiniz söylemler; 'kuru bir yastığa hem dua hem beddua hem de âmin olmak daha şairaneydi' sanırım bu iki mısra da. Bu bölüm kastedilmiş. Zira şiir genelinde aradım taradım bulamadım.
Dizenin başına dönersek; burada din, dini, islami anlamda bir söylem bulunmuyor. Amaç o değil kullanılması dediğiniz şekilde, amaçta değil. Zira; Dikkat çekmek adına kullanılmamış dua, beddua, amin sözü. Darılmayın, kusura bakmayın. Çünkü: başlangıcında deniliyor ki;
'sözle hayat arasındaki karışık zaman burada' Başlayan bu dizeyle; kişinin iç dünyasındaki sorgulama, yaşanmış, yaşanmamışlıklarıyla aldanmaları, soruları, sözle denilenle yapılmadığını görmenin yıkılmışlığı, ikilemler arasında kalınmış karışık zamanları yaşayan, bir insanın karışık ruh halinde oluşuna dikkat çekiliyor.
Devam ediyoruz:
'değil mi ki kâğıttan sıyrılmış sevgi daha güzeldi saçlarını dağıtan karmaşa daha kuru bir yastığa hem dua hem beddua hem de âmin olmak daha şairaneydi'
Sonrasında bağlamış sözü şair. 'Şiir'den benim anladığım bana göre, denilmiş ki; Sevgiler sadece kağıt üzerinde değildir. Evlilik değildir. Kağıda bağlı olmadan da yürekten sevmek gerek. Bazen şartlar zaman sevdiğini elinden alır, kavuşamazsın yahut beraber olursun ama aldanırsın. Ya da beraber olduktan sonra pişmanlık yaşarsın. Sığınırsın yüreğine. Sığınırsın duaya. Kızarsın kendine. Sitemle isyanla, karmakarış duygularla başını koyduğunda yastığa içini dökersin. Beddua edersin bazen. İçinden geçirdiğin dileklere amin dersin. Yaşanmışlıklar karşısında her insanın, hepiminiz, herkesin yaptığı yapabileceği doğal bir durum bu. Bu anlatımda, bu şekilde kullanılmış, bu yansıtılmış. Sizin dediğiniz gibi, islami söylev, yok dini anlamda vurgu şu bu şeklinde olmamış, öylede yansımıyor zaten. Tabi en iyisini, neyi nasıl anlatmış, ne anlatmayı istemiş şiir sahibi bilir.
Uzun süreli gözlemlerim sonucu demişsiniz : 4 aylık bir üyeliğiniz olduğunu gördüm profilinizde. Bendeniz, kimlik onaylı üye olmadan evel de siteyi şiirleri takip eden biriydim. Üyeliğim onaylanmadan öncedir üye oluşum. Site yönetimi bilir. Yani kısaca yaklaşık birbuçuk seneye yakın bir süredir okuyucuyum sitede. Doğrusu bunca süre içinde güne gelmiş şiirlerde bahsettiğiniz durum hiç dikkatimi çekmedi.
Şiirin içinde sadece bahsettiğiniz "secde, ayet, sema, sevap, günah gibi" sözler var diye yönetimin şiir seçtiğini ya da bu sebeple bir şiirin güne düştüğünü de görmedim. Bundan sonra daha çok dikkat etmeliyim, etmeliyiz diye düşündüm yorumunuzdan sonra. Bakalım hakikaten dediğiniz gibi mi? Öylemiymiş?!
lokman kurucu kalemini muhalefete yatıran ve dik duran arkadaşlarımızdan biridir . 'ölünüz lütfen' şiir kitabı ile hayatı başka boyutta izleyebilirsiniz.
Günün şiiri değil ama günün şairi olarak kabul ediyorum. Aynı ortamı paylaşmışlığım, sesinden şiir dinlemişliğim olan lokmanın şiirlerini burada da görmek güzel. Bazı şiirlerinin biçimde benim şiir düşüncemde olumlu değerlendirmesemde okuduğum birçok şiirini beğendiğim bir şair. Ben okuduğum tüm şiirlerinde en dikkat ettiğim özelliği şiirlerinin kendi içinde çok akıcı ve kelimelerin birbirini kıskanacak kadar güzel yerleştirebilmesi. Mistik, siyasi kaygılı zaman zaman maddeye dayalı soyut anlatımlı, sık sık argo kullanımlı olan( genel kelime algısında öyle olduğu için böyle adlandırdım, onlardan yayınlarsan eleştirim olabilir :) ) isyancı (genel şair özelliği olarak)dışa aşırı vurumcu şiirler okuyacaksınız demektir Lokma Kurucu yu takip ederseniz. Siteye şiir yayınlama anlamında hoş geldin. Görüşebilmek umuduyla. şiirce.
İlk gününüz olması beni pek ırgalamıyor. Şiir diliniz güzel. Ödülü hak etmiş.
Onun dışında güne seçilen şiirlerde dikkatimi çeken önemli ve başka bir özellik var ki; o da şiirlerin içinde kullanılan dini ya da islami söylemler, kelimeler. Sizin şiirinizde de üç dört tane var.
Bu sizinle ilgili özel ya da istisnai bir durum değil üzerinize alınmayın, uzun süreli gözlemlerimin sonucu. Yeri geldi, birikti paylaşayım dedim.
Buradan da şu sonuç çıkıyor. Eğer şiirlerinizin içine birkaç tane dini kelime, cümle sokar, beslerseniz "secde, ayet, sema, sevap, günah gibi" güne gelmeniz çok daha kolay görünüyor.
Neyse... Site yönetiminin seçimi, takdiri. Birşey denmez. İşine gelen kalır, gelmeyen gider.
Bir şiirin güne gelmesi için dini simgelerin geçmesi gerekmiyor. Ayrıca bizlerin ağzından şu ifadeler geçerse diye bir söylem oldu mu? Birimiz gelir yok dini simge birimiz gelir yok argo ifadeler içermeli der. Biri gelir başka bir şey söyler. Lütfen artık bu tüt basit tanımlamalar yaparak kendi aklınızdan sonuçlar çıkarmayınız. Ve güne gelen şiire kendi düşüncenizle zincir vurmayınız.
Ayrıca mavi kurdeleli şiirler yönetimin değil üyelerin değerlendirmeleri ile seçilen şiirlerdir.
Sitemizde mavi kurdeleli şiirlerin nasıl seçildiğini daha net araştırmanız için üç gün onayınızı alıyorum.
Belki yok güne bu sebeplerden gelmiş yok isteyen kalır istemeyen gider söylemlerini düşünmek yerine biraz şiiri okumak için var olursunuz.
Bir şiirin güne gelmesi için dini simgelerin geçmesi gerekmiyor. Ayrıca bizlerin ağzından şu ifadeler geçerse diye bir söylem oldu mu? Birimiz gelir yok dini simge birimiz gelir yok argo ifadeler içermeli der. Biri gelir başka bir şey söyler. Lütfen artık bu tüt basit tanımlamalar yaparak kendi aklınızdan sonuçlar çıkarmayınız. Ve güne gelen şiire kendi düşüncenizle zincir vurmayınız.
Ayrıca mavi kurdeleli şiirler yönetimin değil üyelerin değerlendirmeleri ile seçilen şiirlerdir.
Sitemizde mavi kurdeleli şiirlerin nasıl seçildiğini daha net araştırmanız için üç gün onayınızı alıyorum.
Belki yok güne bu sebeplerden gelmiş yok isteyen kalır istemeyen gider söylemlerini düşünmek yerine biraz şiiri okumak için var olursunuz.
Sitede üyeliğiniz tek gün olarak görünüyor. Bilemiyorum öncesi var mı ilk şiiriniz mi? Her ne şekildeyse de hoşgeldiniz şiir deryasına ve siteye... Ve hoşgelmiş şiir güne...
Hayat, hayatın içindeki yürek, ilişkiler, kaos, hayata bakış, değer denilen değersizlikler, iç hesaplaşma, hayatı sorgulama akıcı bir üslupla toplanmış (içtima) bir araya gelmiş düşmüş kaleme. Büyük beğeniyle okudum.
Sanki der ki 'Şiir' : Sorar adam; 'ağlıyor musun sen?' dedi, 'yooo, sadece basit olduğum halde hayatı, her şeyi böyle karıştırmayı nasıl beceriyorum onu düşünüyorum. Sözle hayatın arasındaki karışık zamandayım' diyebildi kadın gözyaşları düşerken. 'düz olacaksın, dümdüz yalandan kim ölmüş diyenlerden olmayacaksın bu hayatta' dedi adam. 'ben hiç çözülemeyen problemi olmadım kimsenin biliyorsun. Oysa ne çok isterdim birinin kafasına takılan soru olmayı.' dedi kadın sigarasını dudaklarının arasına yerleştirirken. Parmakları acıyordu, o kadar acıyordu ki kibriti tutamıyordu. 'ver ben yakayım.' dedi adam. Kadının tepkisini beklemeden elinden kibriti aldı. Yanan kibriti sigaraya yaklaştırırken, tüm dertleri yakar gibiydi... Gözlerini kaçırdı kadın. Tek düşündüğü az önce yaşadığı garip şeydi. Neydi? 'oysa hazırdım ben. sadece...' cümlesini bitiremedi kadın... 'senin hazır olman değil hayatta önemli olan. Hazırlıklı olmadığın durumla karşılaşınca ne yapacağını bilememen. İkisi aynı şey değil. Kendini hazırladığın insan, kendini hazır sandığın hayat, kendini hazırlamalı sana. Dünyaya sırtını dönüp, at gözlüğü taktı isen onun için, o da aynısını yapmalı!' 'sonuç ne olacak biliyor musun peki?' sorusuna başını salladı kadın cevabı bildiğine dair. 'bence bilmiyorsun.' dedi ellerini ovarken kadının. 'karışacağız farkında olmadan hayata. Ve hayat denilen; hayatın getirip götürdükleri, yaşanmış yaşanmamışlıklar, bildiklerin, bildiğini sandıkların, değer denilenler, değer sanıp yitenler hepsi, herşey, tümü ve tümünü yaşayarak öğreneceksin. İşte o, işte şiirler, işte hayat ve hayatın içindekiler, o senin hep çözülemeyen problemin olacak...'
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.