24
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2633
Okunma
…………………………………………………………………………………………………………………….
NEFES
Ne güzel yaratmış Hak teala Allah
Şad olup gülünce güller açıldı
Hüsnün münevverdir gülden ziyade
Zebanından lal ü gevher saçıldı
Cemalin şavkına doyulmaz ey can
Paresince zülfün telden ziyade
Hüsnün kitabından müşkül seçildi
Dişlerin dür lebin baldan ziyade
Kipriğin ok kaşın benzer kemane
Kemalin bi nihayettir sorulmaz
Çeşmin cellat olmuş hamleder cane
Bir lahza yüzün görmesem durulmaz
Ulusun misalin yoktur bir tane
Her dem gelir yoklar gönül yorulmaz
Beylerin zer-i fil filden ziyade
Uçan kuştan esen yelden ziyade
DEDEMOĞLU aydur böyle bir asıl
Saçın sümbül kaddin selviden usul
Açup ak kolların lahmike lahm ol
Dolansın boynuma şaldan ziyade
DEDEMOĞLU
17. yüzyılda yaşadığı varsayılmasına karşın kesin bir bilgi yoktur. Şiirlerinden yola çıkılarak, Alevi-Türkmen olduğu ve Orta Anadolu’da yaşadığı söylenebilir. Bazı araştırmalarda, bir süre Halep yöresinde yaşamak durumunda kaldığı ve sonra yeniden Anadolu’ya döndüğü verileri bulunmaktadır.
Şiirlerinin kökeninde Orta Anadolu kadar Horasan bağlantısı da bulunan Dedemoğlu’nun Teslim Abdal’la da bir yakınlığı olduğu anlaşılmaktadır.
Bunun dışında, yine aynı yüzyılda yaşamış Çorumlu bir Dedemoğlu’nun varlığı bilinmektedir. Ancak bazı varsayımlara göre, Anadolu’ya döndükten sonra yerleşik yaşama geçmiş olan Dedemoğlu’nun giderek yeni yaşamını şiirlerine yansıttığından dolayı başka bir Dedemoğlu yanılsamasına yolaçabileceği de gözönünde bulundurulmalıdır.Ozanı rahmetle yad ediyoruz
……………………………………………………………………………………………………………………………………………..
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-49-)(-)(-)(
Gülünce yüzünde güller açıldı
Gülüşün celbeder gülden ziyade
Kokusuyla misk-i anber saçıldı
Savrulur kokusu yelden ziyade
Aratmaz bakışın nevm-i baharı
Ilgıt ılgıt gelir sevdanın nâr’ı
Saçından bir tutam ver bergüzarı
Öyle tatlı lebin baldan ziyade
Nasıl böyle mahmur bakar gözlerin
Aratmaz handan’ı cilve nazların
Bir anzer balıdır sanki sözlerin
Hoştur hasbihâl’in haldan ziyade
Gizli gizli gözler ararken seni
Her gelip geçenden sorarken seni
Doyumsuz bir haz/la sararken seni
Başa yastık olan koldan ziyade
Eser mi yellerim sevdadan yana
Vereyim badeyi iç kana kana
Ben Tuna olaydım sende bir suna
Suyuna daldığın gölden ziyade
Bilsen nasıl senli hayaller kurdum
Sanırsın turnayı gözünden vurdum
Yıllardır peşinde dolandım durdum
Mecnun’un gezdiği çölden ziyade
Lüzumsuz neylersin mest etti güzel
Sevda bahçene de değmesin gazel
Yaşasın bu sevda ebet ve ezel
Mızrabın değdiği telden ziyade
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
ETEK YAZILARI
CELP:Çağrı,çağırma,davet etme
ZİYADE: Çok, daha çok, daha fazla
MİSK: Asya’nın yüksek dağlarında yaşayan bir tür erkek ceylanın karın derisi altındaki bir bezden çıkarılan güzel kokulu madde. 2. Mis.
AMBER: Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde
NEVM-İ BAHAR: İlk bahar
ILGIT: Yavaş ve hafif esen rüzgar
LEB:Dudak
NÂR:Aşk ateşi
BERGÜZAR:Hatıra amacıyla verilen hediye
MAHMUR: 1. Sarhoşluğun sebep olduğu sersemlik içinde olan. 2. Uykudan sonra üzerinde sersemlik, ağırlık bulunan. 3. Süzgün, dalgın bakışlı (göz).
HANDAN:Şen,neşeli
HASBİHAL:Dertleşme
SUNA:Ördek
MEST:Sarhoş
GAZEL:Hazan mevsiminde yaprak dökümü
EBET: Sonu olmayan gelecek zaman, sonsuzluk
EZEL: Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik:
5.0
100% (11)