9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
840
Okunma

Artık sormuyorum neredeyim
Sanırsın son gördüğün yerdeyim
Upuzun, başsız ve sonsuz
Bir iğreti merdivendeyim
Bakışlarım kısalır uzadıkça boyum
Bütün eşya kayıptır uzanır boynum
Sanma bu benim oyunum
Tükenmez gelip giden
Evren bildiğimiz evren
Bir tohuma bin tohum çokça
Çoğalırız kayboldukça
Bana ayrılan kaçıncı basamak
Yalnızca salındığımı bildiğim bir hamak
Damarlarımda oynuyor tazecik kanım
Gelmiş seyirlik zamanım
Güller açıldıkça gülüyor
Kar yağdıkça eriyorum
İşte apayan görüyorum
Gümüşlüklere saklı olsa da güneş
Ay’ın tam orak hali
Ve bir devrin vebali
Işıksız kentler geçiyor
Uzunca lülesiyle efendiler
Sokaklarda sahipsiz kediler
Belli ki ıslanacağız
Başlıyor kırkikindiler
Bir alev topu yükseliyor ansız
Sular da tutuşurmuş zamansız
Kendi ellerime kenetli ellerim
Kimseler yok bağırsam da; indirin !
Tutuşuyor merdivenim
Tanrım keşke olmasaydı gözlerim !
Ağzımı açarak çağa
Aklımı dayıyorum son basamağa
Ah ! Gönlümün derdi başka
Bu yangına açılmasıdır gülün
Alevden gelinliğin
Söylemiştim sana
Gülden olacak ölümün
Bir rüya gördüğün
Hayrettin Yazıcı