8
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1592
Okunma

ne güzel salınırdı dalların
rüzgarın ıslığıyla
dans eder gibi
ne güzeldi o
aranızdaki
doyumsuz ahenk
ve
ne güzeldi
birlikte tuttuğumuz o renk
sen maviye uzanırken
maviyi düşlerdim ben
sen bilmezdin
bende söylemezdim
koca gövden
göğe yükselen
azametli dalların
çıkardığın hışırtıyla
uykularımın ninnisi olurdun
dut ağacı
sen benim rüya
ağacımdın
güçlüydün
güçlüydü
çocuksu düşlerim
sınır tanımazdı
hayaller
ve
düşler
bir hamlede
gökten yıldızları koparır
sererdim yere
yada göklere uçar
serilirdim uçsuz buçaksız bulutların üzerine
ne sırlarımı saklardın sen
sırdaşımdın
gölgene sığınmışlığımda sen
o vakitler
kavakyelleri eserdi serde
hayallerimiz ise
perde perde
hüküm sürerdi ortalıkda
gözü kapalı bir cesaret
ve
yoktu ortalıkta böyle
pervassızca dolaşan
o melun esaret
dut ağacı
birlikte
boy verdik cesurca senlen
yüreğime düşen ilk zemherinin
kirpiklerime düşen ilk çiyin
şahidiydi gölgen
ve
ilk sobelendiğim yerdi
o koca
gövden
hayata merhaba dediğim
o gün
şansmıydı
şansızlıkmı
bilmeden
toprağa konmuştu
seninde
fiden
belkide sırf bu yüzden
fazlaca aşinaydık
sen ve ben
benim can dostumdun
bilirmiydin bilmem
hatırlarmısın birgün
yeşil renkli kocaman bir böcek konmuştu
yapraklarından birine
hani
kocamanda bir torbası vardı
k o r k m u ş tum
sanmıştım
sana zarar verecek
seni
yiyip bitirecek
bilemezdim
ipek böceği
dut ağacsız olamazdı
ve aradaki
ince bir
aşktı
şimdi yerinde yoksun
nerde o tatlı meyven
nerde güç veren
o koca
gövden
nerde ipek böceğin
nerde
vazgeçilmez aşkın(m)
nerde hayallerim
nerdesin
nerdeyim
sende hatırlarmısın beni
seni hatırladığım gibi
özlermisin sende
beni
hoyrat bir rüzgardı esen
hoyrat bir eldi
seni kesen
amansız
hoyrat bir rüzgardı
bizi yerimizden eden
dut ağacı
arasıra sende beni
hatırlayıver
anılara
şöyle bir dokunuver
31.08.2010
ferhan erdoğan
5.0
100% (5)