……………………………………………………………………………………….
İMİRZA’mı (MIRZA’mı) HOŞÇA TUTUN

Be bu söyleyen kudret dilidir,
Cümle yaradılmış Hakk’ın kuludur,
Beylere armağan Şah’ın gülüdür,
İmirza’mı hoşça tutun ağalar.

imirza’mı anan, Şah’ı sevendir,
Meydanda oynayan toptur, çöğendir,
Üsküfü alnında yavru doğandır,
İmirza’mı hoşça tutun ağalar.

Değme baba kıyar m’ola oğluna,
Saldı garipliğe, bakar yoluna,
Bizden selam olsun Osmanoğlu’na,
İmirza’mı hoşça tutun ağalar.

Alnıma yazılan kara yazıdır,
imirza’m babanın iki gözüdür,
Sarayda beslenmiş körpe kuzudur,
imirza’mı hoşça tutun ağalar.

Kanı benim çerilerim, nökerim?
Yedi yıldır ben bu derdi çekerim,
Zebun oldum, dört yanıma bakarım,
İmirza’mı hoşça tutun ağalar.

Ferhad Paşa elimize geldi hay,
Yenemedim, yavrucağım aldı hay,
Hasretimiz kıyamete kaldı hay,
İmirza’mı hoşça tutun ağalar.

Akar gözlerimden kan ile yaşım,
Dün ü gün hasretlik çekmektir işim,
Hem ehlim, ayalim, oğlum, yoldaşım,
Şunları da hoşça tutun ağalar.

öksüz Dede durmaz söyler sözünü,
Hakk’a doğru tutup gider özünü,
Bizim için öpün iki gözünü,
İmirza’mı hoşça tutun ağalar.
ÖKSÜZ DEDE -

Öksüz Dede’yle ilgili yaşam bilgisi de tam olarak belli değildir. Yeniçeri bir halk ozanı olduğu tahmin ediliyor. 3. Murat zamanında yapılan 1577-1590 yılları arasındaki İran Seferlerine değinmesinden, Ferhad Paşa’nın İran
Şehzadesi Haydar Mirza’yı rehine olarak İstanbul’a getirmesini anlatmasından, Öksüz Dede’nin 16. yüzyılın
ikinci yarısında yaşadığı sonucuna varılıyor.Öksüz Dede ile Öksüz Aşık’ın şiirleri karıştırılır.Mahlas olarak birisi “”öksüz dede””,diğeri ise “”Öksüz Aşık”” mahlası kullanmaktadır.Ancak ikisinin de aynı kişi olma ihtimali de mevcuttur.Ben ayrı ayrı değerlendirdim.Kabirleri nur,mekanları cennet olsun.Hayır dua ile ettim Yad’ını.

……………………………………………………………………………
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-46-)(-)(-)(

Bura Anadolu burası Vatan
Elin oğlu kıymet bilmez ağalar
Emanettir size diyordu Ata’n
Vatan bölen iflah olmaz ağalar

Kolay mı yurt oldu bu toprak bize
Ne şehitler verdik gelirken dize
Yaşasın Ebet’e böyle sonsuza
Ayrımcılar huzur bulmaz ağalar

Alevi’de biziz Sünni de biziz
Kürdü, Çerkez’iyle bu Millet aziz
Laz’ıyla, Türkmen’i tadıysa leziz
Hain olan Yurtta kalmaz ağalar

Al yıldızı böyle çekip göklere
Çok bedel ödendi bu topraklara
Ödün verilmedi hiç nifaklara
Vatanperver kolay yılmaz ağalar

Dün yedi düvele demedik aman
Yine de demeyiz geçse de zaman
Türk denen yürek de varken bu iman
Sazlar başka telden çalmaz ağalar

Birileri kaşır oldu yarayı
Birileri açar oldu arayı
Birileri atar iken narayı
Ülkemde çehreler gülmez ağalar

Talabani ile Mesut Barzani
Kerkük’te mezalim yaparken hani
On/la anlaşırken dağlarda cani
Bundan size hayır gelmez ağalar

Lüzumsuz’um işte ahval ve durum
Kalır mı hiç bu gidişle huzurum
İşte size son sözümde bu derim
Atatürk’ün yeri dolmaz ağalar

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz