10
Yorum
0
Beğeni
4,8
Puan
1954
Okunma

Gökyüzü dolmuş bir nida bekliyor
Beyaz kristaller yeryüzüne ipek gibi süzülüyor
Ak gelinliğini kuşandı kâinat
İbretle izliyorken tahayyüllere dalıyorum
Çocukluğumun mevsimleri geçiyor gözlerimden
Küçük bir kız tutuyor eteklerinden
Kepek kepek karları yakalıyor ve üşüyor elleri
Isıtıyor ellerini annesinin sıcacık yüreğinde
Ve sığırcıklar konuyor gönül bahçesine
Hani yesinler diye arpa tanelerini serpiştirmiştiler ya
Oda ne bir silah sesi gümledi
Saçmalar saçıldı
Küçücük yüreğine
Sığırcıklar kaçıştı beyaz karlar kırmızıyla tanıştı
Kırmızı ateş olup göklere ulaştı
Yanıyordu bedeni korkuluydu artık düşleri
Kardan adamlar eriyordu bir bir gözlerinde
Eriyen bir hayatın egosuydu belki de
O gün bugündür kuşlara bakamaz gözleri
Süzülür özünün derinliklerinden yanaklarına
Kar tanesi incileri
Ateşten ürker oldu, ısıtmıyor artık soğuk düşlerini
Ne beyaz, ne kırmızı barışmadı bu renklerle yıldızı
Ağır geçer bu yüzden mevsimlerin soğuk yüzü
Ne doyar sıcağa nede üşütür soğuğun o şiddetli nefesi
Sanki taş kesildi hisleri, kan lekesiyle buluşunca, beyaz karların üzeri
Pembe düşlere bile yer yok artık
Kan kırmızı
Kar beyaz
Bu kadar net artık görüşleri
//Kırmızıyla beyazın pembeye dönüşmediği tek mevsimdi kan ve kar//
Melek…
5.0
80% (4)
4.0
20% (1)