9
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1365
Okunma
...
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar
Nerden çıktı bu cenaze Ölen kim
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
Neylersin ölüm herkesin başında,
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misâli o musalla taşında.
CAHİT SITKI TARANCI
Rahmetle anıyor ve mekanı cennet olsun...
[ italik I
Yaşlanıyoruz an be an
Üstümüzde bunca libaslar varken
Hem yağmurdan hem geçen zamandan…
Ya, başımızda beliren aklara ne demeli?
Bakarken saçlarımıza
Aynalarda tarumarlık halimizi görürüz...
Çıkanları görürüz
Ömür merdivenlerinde
Çocuklar, gençler…
Kimileri de inişte
Değdi değecek toprak!
“Ortasında durmağı yok mu hayatın?”
Toprak ana:
“Bir ömrün tekrarı yok” dedi
II
Bir ağacın nazenin yapraklarıydın
Çiçekler avucunda büyürken
Rüzgârla dans ederdin.
Yeşilken sevildin
Sararırken düştün dalından
Ve asi rüzgâr, kurudun diye
Seni alıp toz, dumanla karışık
Uçurumlara sürükledi!
Çarptığın her taş “Yapraklar” diye inledi
Ve toprak ana:
“Mevsim sonbahardır” dedi.
Z.D.Y / VAN
5.0
100% (6)