24
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
3272
Okunma


/ Sen beni her güne yeniden doğururken
Söyle
Ben hangi gün öleyim
Anne… /
Demirin çapak attığı zamanlardan körpe bebeklerine gözlerin
Mor rengin donmuş parmaklarda yaşı iki el ettiği
Yüzülmüş acısına tentürdiyot basan
Kaç tabanı delik ayakkabı saymayı görebildik ki!...
Üşümeye dursa da, ıslak dememek vardı üste başa
Cepler sırrını saklardı yokluğun
Sorsalar da toktu
Nasılsa şahidi yoktu boğazdan geçmeyen ekmeğin…
Selamdan fazlasıydı dostluk
En çok dile gelmeyenlerde konuşulurdu
Bir omuz sohbette dönerdi dünya
Düşük olsa da umut, umuttu…
Simit yiyebilmeyi sevmek de güzeldi
Bir hırka, bir kaskete yolları bir bilmek de
Beklenmek de güzeldi yalnızlığın kolunda
Sevmek de, sarınmış bir ıslığın yankısında…
Yüzlerin çıplaklığındaydık.
Oysa kat kat
Ne çok ’insan’dık!...
-Ver elini, desem
Bir ten mi görünür gözünde
Bedene bürünen binlerce yüzden;
Yoksa
Bir ben mi,
Susan omuzlarından yükselip yanağına sevgi değiren…
Kaç kişi kaldık!
Hadi söyle söyleyebilirsen…
/ Anne,
Güne sensiz doğamam anne… /
ezgi ç.
04.12.2010
5.0
100% (18)