Değerli eğitimci S:Ertürk, eğitimin tanımında "kalıcı davranış değişikliği" nden söz eder...Bilmekle yapmak farklıdır burada... Hepimiz kırmızıda durulacağını biliriz, fakat çoğumuz bu kurala uymayız.Zaten toplumsal yaramız da bu.Çocuğa sağlıklı yaşamanın koşullarını anlat dersin, bir çırpıda sayar.uygulamada ise "terli su içer,dişlerini fırçalamaz vb."İşte burada bireylerin, bir işin doğruluğunu inanarak içelleştirmesi ve kendi iradesi ile uygulamaya koyması gerekir.Bir olguyu inandıramadığımız sürece inanmış gibi,inanmadan yaşarlar...Doğan Cüceloğlu buna, "mış gibi şeyler" diyor...Dünya hayatında bu böyle olduğu gibi, inançlarda da böyledir.İnanmakla,inanmış gibi yapanlara da bir değildi elbet.Ecirleri de farklıdır muhakkak.Bunların iç dünyası farklı, dış davranışları farklıdır.Bu tür insanlar savaş ganimeti alabilmek için, müslüman gibi davranarak savaşa katılırlar, ölmemek için de savaş alanında ölü nımarası yaparak savaş bittikten sonra ortaya çıkarlarmış..Mevlana'nın öğretisinde "saydamık" la "ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol" disturları ile ifade edilmektedir...Neticede insanları karekterli, samimi, şeffaf, dürüst yetişirmek durumundayız.Ailelerin ve eğitimin sorumluluğu çok önemli burada...İnançlarımız da kişisel tercihlerimiz olmakla beraber, dosdoğru bir kalbe sahip olmalıyız... ne isek o olmalıyız...Eğilmeden bükülmeden...karektersiz bir yaşam biçimi sahibine de toplumlara da çok şey kaybettirir.Duygularımı kamçılayan güzel şiiriniz için yazan yüreği kutluyorum...Entellektüel.