"Al beni hayallerimin içinden
Tüten hayallerine iliştir." Sevgi özlemi ve aşk çağrısı ile başlıyor dizeler.
"...gökler dönerken içimde.
Tut yalnızlığımın ucundan
Kara sevdamızla ısıt efkarlarımızı
Geceyi tutuşturalım birlikte." Sizi aşkın iki kişilik bir eylem olduğuna iyice ikna ederek devam ediyor.
"Teri soğumamış kavuşmaları
Kutsadık bin umut niyetine." Sevişmeyi daha güzel, nasıl betimleyebiliriz ki?
"Aslında ne kadar günahsızdı
Göğsümüze taktığımız karanfil." Sevişmek insana yakışan en güzel eylemdir. Sevişme anı, insanın en masum olduğu andır. Aşkın bir çiçek kadar masum olduğunu, aşkın içindeki masumuyeti karanfille betimliyor sevgili Zeynep Nilgün.
Aşkın yaşattığı şu muhteşem duygu yoğunluğuna bakın "Dağlarımda papatyalar açar" Yalnız bu dize bile günün şiiri olmayı hakederdi kanımca...
"Biliyor musun,
Bana her yaslandığında"
"Dağlarımda papatyalar açar"
"Sonu olmayacak bir yolculuğa hazırlanır ruhum
Yazgısı aşk olur." Sonra aşkın insanı ve doğayı nasıl etkilediğini görüyoruz ve şu eşsiz dizelerle dağlarımız yeşersin diye aşk olmak, yüreğimizde papatyalar açsın diye yeniden yeniden aşık olmak istiyoruz.
"Gizle sevdamızı yavru bir kuş gibi.
Bu gece yine sen uyut beni." Sevdadır bu. Zarif incecik. Çabuk kırılır. Kırmamak için dikkat etmek gerekir yavru bir kuş hassasiyetiyle ve özenli davranmak gerekir aşka, sevgiliye... Rahat uykular için, huzurlu günler ve mutluluk için...

(Yoğunluktan geciktim özür dilerim.) Saygılarımla Zeynep Nilgün hocam...

(Hazımsızlık çekenlere kitap okumaları önerilir.)

Cumalioğlu tarafından 10/2/2013 6:15:42 PM zamanında düzenlenmiştir.

Karakışlar yeşerdi penceremizde,

yüreği sıcak dost

sevgimle

hayranı olduğum bir kalemin, muhteşem imgelerle bezenmiş dizelerini okumanın keyfini yaşıyorum. Zeynep nilgün gökçeöz; ismi güzel yüreği güzel kalemi güzel degerli dost, canın sağ, yüreğin şiir yüklü olsun her daim. tebrikler...

dilinize yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun güzeldi duygularınız

Şiir okumanın, tanıdık bir yüreğe rastlamanın ve mutlanmanın hazzı.
Gönlümüzdeki ozan iklimlerinde deneyimli bir yüzün yolculuğu.
Ve yine şiir.
İç içe geçirilmiş tümcelerin ay ışığında serenadı.
Kutlarım Zeynep hanım.

Sayın GÖKÇEÖZ,

Bir anekdotunda okumuştum.
Bir gün Ahmet MİSKİOĞLU'na :

''Ne zaman tanıştınız Ali DÜNDAR'la ?'' diye soranlara ,Sayın MİSKİOĞLU :
-Yüz yılı aşkın bir süreden beri tanışırız.'' Diye yanıt verir.

Gece Çiçeklendi Gözlerimde,adlı bu şiirinizden dolayı bir kez daha kutluyorum Sizi.Şiirin daha çok retoriğine değgin yapılan eleştirileri okuduktan sonra bu açıklamayı yapmayı gerekli gördüm.

Bir şiiri değerlendirirken,o şiirin sahibinin izleksel uğraşları hakkında yeterince bilgi sahibi olmak gerekir.
Tek şiir'le şairin biçemini sorgulamak bazen tehlikelidir.
Kaldı ki ,günümüz şiirinde noktalama imlerinin kullanılışında bir özgürleşme yönelimi vardır.
Özellikle 'deneysel şiirde' bu durum daha da dikkat çeker.
Sizi ,şiirdeki açık gücünüzü çok iyi bilen bir yazın öğretmeni olarak bir kez daha kutluyorum.

Işıkla / Erdemle.


Necdet ARSLAN tarafından 11/28/2010 10:08:24 PM zamanında düzenlenmiştir.

eski bir aşk maasalını hatırladım bu dizeleri okurken:(.çok güzeldi çok beğendim.emeğinize sağlık...Karakışlar yeşerdi penceremizde,
Sonrası,
Yıldız yıldız suskunluk
Dudaklara vurulan mühür ve
Kıvılcım düşmüş sabahlara
Verilen en büyük ceza.
Aslında ne kadar günahsızdı
Göğsümüze taktığımız karanfil

Akıcı, sade, yormayan muhteşem bir şiirdi. Okudukça okuyasım geldi.
Tebrikler şairem, başarılar diliyorum. Saygımla.

Tut yalnızlığımın ucundan
Kara sevdamızla ısıt efkarlarımızı
Geceyi tutuşturalım birlikte…

Sevgini ört üstüme
Gizle sevdamızı yavru bir kuş gibi.
Bu gece yine sen uyut beni

yüreğiniz dert görmesin son derece güzel imgelerle duygu yoğunluğu içinde yazılmış şiirinizi zevkle okudum kaleminiz daim gönül pınarınız her dem cağıldasın yürekten kutluyorum şiir dostu

Şairin dile getirdikleri adeta gökyüzünden yıldızları toplayıp önümüze sermesi gibi, İlmek ilmek işlemiş duyguları mısralarına.
Başlangıç dizelerindeki sesleniş, aşkın tenlere kazınarak yaşandığını bir ders niteliğinde öğretiyor bize. Şairin yüreğini acıtan dikenleri tane tane duyumsatıyor bize.

Dizelerinde kullandığı bol imgenin aksine, şairin kendi dünyasındaki çıplaklığını o kadar kolay ayırtedebiliyoruz ki, Bu da bize imgelerin gelişigüzel değil, şirinin akustiğine ve ritmine ne kadar uygun bir matematik kullanıldığını göstermektedir.
Şiirin kendi dünyasında sevilene bir sesleniş olduğu aşikar. Fakat çok belirgin görülmesede bir bölümünde sorgulamayı ve beraberinde yüzleşmeyide getirdiğini görebiliyoruz.
Bir dans edasında anlatmış aşkın yaşanış biçimini. Dizeler arasındaki devinimlerinden süzülüyor adeta bedenin, yüreğin çığlığı...

Şiirin genelinde çok güzel bir anlatım var. Derdini dile getirmiş bir şiir. Sadece başlangıç kısmındaki güçlü vurguyu, sanki şiirin sonlarına doğru biraz azaltmış. Uzun dizeli şiirler bu kopmaların yaşanmasıda olasıdır... Bunuda beki hoş karşılamak gerekir. İmla ve noktalama işaretleri konusunda gelince kendimce gördüğüm bazı eksiklikler var ama çağdaş yorum adı altında bu şiirde olmasa bile bazılarında ipin ucunun kaçtığını görüyoruz. Daha uzun değerlendirmelerde ymak mümkün ama sayfayı fazlada işgal etmenin bir anlamı yok.

Şair bize noktalama işaretleriyle yol gösterecek ki; nerede durup nefesleneceğimizi bilelim. Vurgularıyla bize adeta kalp atışlarını hissedelim ki, bizi kendi dünyasına götürebilsin.

Emeğinize sağlık, Yeni kelimelerde buluşmak ümidiyle.

dün de konuk olmuştum yürek sayfana güne geldin diye beklemiştim:) harikasın sevgili şairem okuudkça hislerin denizine sürükleyen mısralardı. güne gelen güzelliği kutlarım yürekten .. sevgimle
Bu gece dizlerinde uyut beni
Susuzluğumuza düşen ayın gölgesinde
Usul usul söyle yüreğinin ezgisini
Düşlerle sen kapat gözlerimi
Ve en güzel hayallerle sen aç yeniden.
Sevinçlerimizin buluştuğu zamanlarda
Sevgini ört üstüme
Gizle sevdamızı yavru bir kuş gibi.
Bu gece yine sen uyut beni.

bütün olarak güne yakışmış bir şiir... Naif anlatımı okuyanı yormuyor.. Bazı şiirler vardır imge diyerek katlonurlar.. Yoğun imgeler hem okuyanı yorar hem de bir şey anlayamzsın.. Önemli olan okuduğun şiirde bir şeyler bulmak değil midir? Bu şiir kendini bulduranlardan.. Her okuyanın bir şeyler bulbileceği tarzdan...

Çağdaş Türk edebiyatında noktalama işaretleri şaire bırakılmıştır.. Çünkü vurgu şiirde önemli bir noktadır.. Ve bir şiirde nerelerde durulması gerekildiğini en iyi şiirin sabihi bilir.. ''Biliyor musun'' cümlenin sonunda kullanılmış ise soru işareti konulması daha uygun olur lakin cümle başında ise açıklama yapmak amacıyla kullanıldığı için virgül kullanılmsı daha uygun düşer çünkü soru işareti yorar cümlenin başında ise... Ki Atilla İlhan'ı düşünürsek noktalamayı geçin şiir yormasın diye büyük harflerle dahi başlamaz şiire...

Şiirin final bölümünde yapılan çağrı kayda değerdi... Şiirin en can alıcı noktasıdır final.. Akılda kalmasını sağlar.. Bu nazarda ayrıca tebrik ederim....

Bu güzel şiiri ve güne getiren seçki kurulunu yürekten kutlarım...

Selam ve saygılrım ile...

Şiir güzel, anlam bütünlüğü açışından geçişler güzel, yumuşak. Lakin şairemiz şiiri bir de sondan başa doğru okusun. Sondan başa doğru şiiri okuduğunda o şiir; ona yine de şiir gözükmelidir. Dizeler arasında kopuşlar özellikle sonlara doğru yaşanmış. Ama başta dediğim gibi bu anlamı çok da etkilememiş."Sonu olmayacak bir yolculuğa hazırlanır ruhum" bir de bu dize diğerlerinden sıyrılmış. Şeklen göze batmakta. Kutluyorum şaireyi. Saygı ve sevgi.

bir şiir çiçeklendi yüreğimde... kutluyorum zeynep hanım..

dizlerinde uyurken sevda saçlı ruhum

yüreğinde kanatlanır şiir kokulu yanım

bir düş satırında destan_ı karargahtır artık sol yanım...

sevgimle Zeynebim...

gönül sultanı imzaladı bir kere...
kutlarım
namık cem

..

*Dikçe tarafından 11/28/2010 11:51:47 AM zamanında düzenlenmiştir.

şiir'in iç kurgu (cümle bitimi) sonlarına
nokta konulması çok şık *

ilk anlatı kıtasındaki 'iliştir'
ikinci anlatı kıtasındaki 'çırılçıplak'
senkronik bir ahenk oluşturmuş akışı güçlündirmiş *

bütünlük hep korunmuş
sade bir akış var ama özgünlüğü diri kalmış hep *

giriş ve finalin öpüşmesi
şiir'in kaliteliğini artırmış *

'Sonrası
Yıldız yıldız suskunluk' *
okuduğum en* iyi tekrar sözcüklü imge diyebilirim
parlak-ve göçebe/

armonik bir havası var
dizeler minimize edilip bir beste bile yapılabilinir.

şiirsel bir tat verdi.

Bu gece dizlerinde uyut beni
Susuzluğumuza düşen ayın gölgesinde
Usul usul söyle yüreğinin ezgisini
Düşlerle sen kapat gözlerimi
Ve en güzel hayallerle sen aç yeniden.
Sevinçlerimizin buluştuğu zamanlarda
Sevgini ört üstüme
Gizle sevdamızı yavru bir kuş gibi.
Bu gece yine sen uyut beni.



Güne düşen güzel sıcacık dizeleri ve sevgili şairesini candan tebrik ediyor daimi başarılar diliyorum selam sevgiler.


gelmeyenvuslat tarafından 11/28/2010 1:42:34 AM zamanında düzenlenmiştir.

Kelama hürmet ile

kutladım...

dua ve selam üzre....

sevgim saygım tebriklerim günün şiirine çok değerli şairine...:)

vallahi beni az çok bilenler bilir mevzuu şiir olduğunda ne yamulur kalemim ne de eş dost tanır. Şiir ciddi bir iştir elbette mahareti de her türlü taltife tabiidir.


Sayın Şaire haksızlık etmek ve eserini değersiz addetmek asla istemem. Ama madem güne düşmüş bir örnek olarak bir '' neşter atmak'' istedim...ama üzülerek ne bir tane bile orjinal imge görebildim ne de bir tane çarpıcı betimleme benzetme... hiç bir şiir kötü ve değersiz olmaz neye göre daha iyilerine göre. Bugün yazılan neredeyse tüme yakın şiirleri okudum.


Şairini tekrar tebrik ederken üç-ay her seçkiyi ayakta alkışladım ki inanılmaz hakkaniyetli , yüzdeli seçimler diye ama ilk defa tenkit edeceğim üzülerek... ne adına şiir adına! ne adına okuduğum çok daha esaslı şiir örnekler adına...

Zeynep Hanımın affıyla saygılar...

Geceyi çiçek yapan sevginin gücü şiirde resmedilen
yalın dil ile uzun şiirde kopmadan süregelmiş duygu aktarımı
güzeldi çokça
Kutlarım seçkiyi

Sevgiyle

Zeynep Nilgün’ün şiir poetikasında sevgi’ye yönelik bambaşka çağrışımlar vardır.Bu durumu bütün şiirlerinde ana tema olarak görebiliyoruz.
Sevgi’yi şiirin merkezine yerleştiriyor Şair.Sonra da o merkezden dalga dalga yayılıyor anlatmak istedikleri..
Bu kolay bir uğraş değil kuşkusuz.
Bambaşka bir coğrafyadan taşıyor duygular.Bunları ne zaman biriktiriyor ve nasıl biriktiriyor işte orası hayrette bırakıyor okuyanı..
Çünkü odaklaşmaların sunumunda hep bir ‘’ kadınca ‘’ sesin tınısını buluyorsunuz.Ayrı,apayrı bir ulamla duygular duygularla harmanlanıyor dizelerde ve bu harmanlanış bütünsel görkeme ulaşıyor.
Karşıt kutuplarda duran iki varlıktan kadın olanın eril bir yapıya değgin seslenişleri ;onların bileşkesinde yaşama duran aşkın saygınlığına yeni bir soluk itişi katıyor.
Bu soluklanış, tarafların bulunduğu uzaklıkların ayrık kollarından gelerek öncelikle şiirin gövdesine,oradan da şiirin merkezine;yani açının sıfır noktasına taşınıyor.
Sonrasında ise bu şiirde de olduğu gibi varolan birlik duygusu nitel bağlamda ve boyutta apayrı bir sözsel varsıllık olarak yeni bir etmen alanı yaratıyor.
Yazan ile yazdıran iç işleyişten beslenmek koşuluyla dış evrenden koparak sevisel evrende buluşuyorlar.Anlatılanların izi bu buluşmaların ruhlarda yarattığı doluluğu vurguluyor.
Şiire bu noktadan bakıldığında taraflar arasındaki odaklanışın uç gerçeklerin geçerli olduğuna değgin kanıksamaların doğruluğuna inanıyorsunuz.Şiirin bir organizma olarak kabul edilip içi deşildiğinde ‘’Şairin konuşmalarında inatla sürdürdüğü aşk’’çıkıyor karşımıza.
Şiir sözsel yaklaşımların yanı sıra imgelerle,ussal etkileşimlerle de dolduruluyor.Bu dolduruluş salt şiirin bütüncüllüğünü ortaya çıkarmakla kalmıyor aşkın organzima/metabolizma/genetik düzen/ gövde algılanışı gibi durumlarını da içeriyor.
Şair ‘’kadın/erkek’’gibi kaba ayrımsamalarla yaşamda rollerini sürdüren karşı iki cinsten 1+1 ‘i kopararak şiirine taşırken bireyci bir bölüşümün kıskanç güdülerini sahiplenerek ‘’kendine’’ döndermeyi de biliyor.
Böylelikle toplumcu kavramdan soyutlanan iki ortak ‘’öz’’ şiiri içinde birbirine legal dokunmalarda bulunabiliyor…
Böylesine yoğun yaşanılan ,yaşanılması arzulanan duygular ,her iki öğenin de aynı ‘’hale’’nin tutsağı olmasını zorunlu kılıyor.Şiirin içerisinde gittikçe şiddetlenen nüanslardan anlaşılabiliyor bu saptamalar.
Ve aşk ,şiirin sınırları içinde şaire sınırsız özgürlükler tanıyor.
Okur,şiirin içine girdiği zaman bunlara değgin sunumları an be an izleyebiliyor.Renkleri seçebiliyor.Bir zamandan başka bir zamana taşınanları görebiliyor.Aşkın kalitesinin kutsanması gerektiğine inancı artıyor.Aşka saygı duyuyor.’’Bu gece sen uyut beni’’ diyebilen bir sesin temiz ve soylu bağlanışına yürekten inanıyor…
Şair,en güzel,en anlamlı,en duru,en masum ,en arzulu,en insani …tercihlerini şiirine katarak dizelerini oluşturup altına imzasını atıyor ve yeni bir şiiri yazmaya hazırlıyor kendini….

Tebrikler Değerli Zeynep Nilgün .

...
Aslında ne kadar günahsızdı
Göğsümüze taktığımız karanfil.
...

içime, usul sul
ılık ılık akan dizelerdi.
resim de dahil çok beğendim
yürekten tebrikler..