Ellerim soğuk,
Ateşim düşük,
Nabzımı bulamıyor Tanrının hiç bir çocuğu,
Yatak soğuk,
Çarşaf buruşuk,
Nevresimde çocuk kalıntıları,
Aşk sonrası ; sevda kontrol ilaçları,
Aynalar kırık, acılar donuk,
Bacak araları yapış yapış acı dolu,
Döllenmeye yüz tutmuş kalp saplantıları
Ve kürtajı mümkünsüz aşk metaryalleri ,
Adım yok ,
Nefesim tanımadığım adamların yastıklarında,
Kalp ritimlerim başka hayatların dudakları arasında,
En büyük yalan " seni seviyorum"
En doğru söz ; lütfen garson bey bir çok kadeh kırmızı yalnızlık".
Ah Tanrım ; bu da bir ağlama , bu da bir ağıt,
Kaderim kararlanmış bir bakkal defteri,
Hayat alıcaklarına tabi tutuyor bedenimi...
Ellerim hala soğuk,
İçimde garip bir burukluk,
Tenimde karıncalanmalar,
Ruhum bügünde çok uyuşuk,
Biraz daha bağımlıyım bugün bir kaç toza,
Altın vuruş yapacağım bir kaç adım sonra,
Ellerim üşüyor,
Ceplerimi bulamıyorum ,
Ceplerim yok...
Tenime batıyor paslı acılar,
Kan fışkırdı fışkıracak derken ,
Fışkırıyor damar damar üstünde dans eden ölü insanlar,
Zihnim pirelerinden arınan it gibi,
Karıncaların çiftleşmelerine tanık olur iliklerim,
İçimdeki organ mafyası ruhumu kemirir,
İnsanlardan sürekli nefret ederim...
Piyasa malı bir kaç objektif erotizim malzemeleri,
Sanat değeri düşük , sperm dolu tualler,
Bu şehir çöplükte ,
Bu çöplüğe şehir denmekte...
Birisi gelsin tutuklasın dizlerimi,
Bacaklarımın arasından kayacak yoksa freni patlamış aşk cemiyetleri...

İçim leş..
Leşlik içinde yaşıyoruz...
Yaşadıkça sikiliyor içlerimiz...
Bu şehir çöplükte ,
Bu çöplüğe şehir denmekte...



R:E:C