Kalabalık pazaryerinde
Kocaman ısırmış gözlemeyi,
Buharı yetmişlik gözlüklerinde.
Ekşimikli yufka can buluyor
Aşınmış iskeletinde.
Delikanlı gözleri fıldır fıldır .

Vay benim uslanmaz yüreğim,
Bırakıp gitmeyen yirmili yıllarım.

Kuşluk vakti çay bahçesinde
Keyif çatıyorlar;
Eşarbını çözmüşler,
Bastonunu ağaca yaslamışlar.
Makaraya sarıyorlar yakışıklı garsonu
Unutup hastane maceralarını,
Felekten an çalıyorlar.

Vay benim uslanmaz yüreğim,
Bırakıp gitmeyen yirmili yıllarım.

Sen hiç eskimeyeceksin.
Sığdıramayacaklar kubura
Daracık bir çukura.
Pazar yerlerinde, çay bahçelerinde,
Kırlarda, deniz kıyılarında dolaşıyor olacaksın.

Selam vereceksin, selam alacaksın.
Çiğ düşürecek gözlerine, acılı yüzler.
Güllerde kırağı yanığına isyan edeceksin.

Elli kuruşa gevrek simitler,
Işıl ışıl bakan çocuklar var ya
Sen hiç eskimeyeceksin.

7.kasım. 2010 büyükharman