Kısada olsa sayfana uğradım hatırını kırmak istemem bana göre güzel bir sohbetti kırmadan demekki niyet iyi olursa anlaşılmayacak bir konu kalmaz

sana verdiğim misallerde konunun dışına taşmış olabilir bu bir taktik eleştiri hakkımı saklı tutuyorum çünkü emeğe katkı verenler benim için makbul insanlardır edebi kimliğinle şiir yolunda ufkun açık olsun vaktim oldukça seni ihmal etmeyeceğim selamlarımla

İlhami Bey, sizi kırmaya çalışmak gibi ayrı bir çaba içerisinde değilim ben de öncelikle bunu açıklığa kavuşturmalıyım, öyle bir niyetim yok sadece düşündüklerimi yazıyorum.

varsayımlarınızı yapıp kanaatinizi belirtmek elbet de benim karışamayacağım sizin bileceğiniz bir iştir lakin benimle konuşuyorsanız eğer ki konuşuyoruz, söylediğim şeylerin çerçevesinde kanaatlerinizi belirtmeniz gerekir alakası olmayan konulara çekmenin luzümü yok onu demek istiyorum.
istediğiniz şeye gülmekte serbesttiniz çünkü burada konuşmamazın maksadı söz konusu olan olay şiirdir...eğer benimle başka birşey tartışmak istiyorsanız onu söyleyin, bende onu tartıştığımızı bileyim, konulara ek konular ekliyorsanız, dallanık budaklandırıyorsanız isterseniz kahkaha atın benim için problem değil ama ilgi alanıma girmez sizinle tartışmam...tartışacağımız konuda ikimiz de hem fikir olmalıyız çünkü ikimiz tartışıyoruz.

evet gerçekten ben beni eleştirmenizi istiyorum ama eleştirinize söylediğim şeyleri karşı saldırı olarak algılamanızı istemiyorum, sadece bir görüş olarak kabul etmenizi, size göre eksik ya da sizin nazarınızda kabul etmediğiniz şeyleri söyleminizi istiyorum o kadardan ibaret söylemek istediğim...ben sizin eleştirinizin üstüne sadece açıklama yapabilirim ve o doğrultuda -birbirimizi ikna etmeye çalışmadan- sadece görüşlerimizi dile getirerek, başka konulara dalmayarak tartışabilirsek eğer faydalı olacağını düşünüyorum. eğer başka konuya da geçecekseniz bana sen şusun demeden önce o konuda ne düşündüğümü sorarsanız daha seviyeli bir sohbet olacağı kanaatindeyim.

evet bazı kısımlarda din tacirliği yaptığınızı ima ediyorum, hatta direk net bir şekilde de söylüyorum. evet bence de bir dine inanmalısınız benim içinde yani bana göre de en mantıklı olan şey budur ama inandığımız dinleri burada ayyuka çıkartmak yersiz çünkü konumuz o değildir. dediğiniz gibi hiç kimseye bir zararı yok ama burada sadece siz biliyor ve yapıyori benimse hiç yapmıyormuşum gibi yazılar yazmanız benim açımdan kabul edilemez herşeyden önce. din üzerine de konuşabiliriz istediğiniz zaman farketmez benim için ama din üzerine konuşacağımızı bilmeliyim diyorum sdece. ben şiirden konuşurken ortaya dinin girmesi beni rahatsız eden durum, yoksa haşa zaten dini konulardan rahatsızlık duymam, buna inanabilirsiniz ya da inanmazsınız o sizin bileceğiniz iş. kimseyi ikna etmek zorunda değilim.

beni politik biri olarak hiç düşünmüyorsanız neden bana solcuların yanlışları üzerinde düşünmemi istiyorsunuz onu anlayamadım bende? benim canım sıkkın değil aksine bu tür yaftalamalar olmazsa canımın sıkılacağı emin olun hiçbirşey olamaz, sonuna kadar eleştirebilirsiniz beni ve gerçektende isterim.

doğru tespit yapmışsınız, nitekim karamsar şiirlerdir bir çoğu, ben gül bahçesinden bahsediyorum iddiasında bulunmadım hiç, gün gelir de daha umutlu şiirleri yazmak isterim ama sizin de bileceğiniz üzere duyguyla doğru orantılı bir şeydir. neyi hissediyorsam onu yazıyorum ve çağımız koşulları beni bazı sebeplerden karamsarlığa itiyor takdir buyurursunuz ki.

ben de o zaman size diyorum ki söylediklerimi direk olarak okumayın beni anlamaya çalışın o zaman. ne dediğimi iyi anlamaya çalışırsanız sevirinim. ilk yorumumu okudum yine az önce sanırım iki yerde "o kadar" lafını kullanmışım ve bu yine zannediyorum ki okurken gözünüzde hoş durmamış biraz size sert bir dil gibi gelmiş. ama benim oradaki o kadar yazmalarım sert olan anlamda değil yani amacım bu anlamında kullanmak istediğim birşeydi onun için ne demek istediğimi anlarsanız daha iyi olur diyorum yoksa sert bir şekilde yazmak değildi oradaki amacımda.

kaprislerim yok benim kurduğunuz her cümlede bir mana var çünkü, demek farkında değilsiniz ne söylediğinizin ona da benim yapabileceğim fazla birşey yok açıkçası.

rahatsız ettiğiniz yok ben rahatsız olduğıum kısımları zaten söylüyorum size tekrarlamazsanız eğer emin olun ki rahatsızlık vermiyorsunuzdur.
saygılarımla...

Güldün gül dikeni olsada değerinden eksiltmez sizden en önemli isteğim ben edebi sınırlar dışına asla taşmadım böyle bir iddiayı zan ve zem görürüm iki medeni insan olarak yaziyoruz beğenir beğenmezsin kırmadan burada anlaşalım

evet ben varsayımları değerlendirir kanaatimi belirtirim bu karşı görüşü asla bağlamaz konu şiir tartışmasından taştı benimle tartışamazsınız diyorsanız buna gülerim

beni tartışma alanına çekmekse gayen buradayım bak kimliğim ortada ben beni utandıracak hiç bir yazıya imza atmam mademki geriye doğru değil ileriye doğru yazdığın ve içine koyacağın yazıları kıyasiya eleştireyim zaten eleştiriyi sevenlerdenim

benim din tacirliği yaptığımı ima ediyorsun bu haksızlık evet bir dine inanıyorum gereklerini artı eksi yerine getirmeye gayretimde var bunun kime ne zararı olurki sonra burada din konuşmuyoruz

sana gelince ben seni politik biri olarak hiç düşünmedim bu benim düşüncem orada verdiğim bir misaldi canın sıkkın arada klavyede ellerin harfleri kaydırıyordur

evet beni okumadınız dediniz şiirlerine baktım bir veya iki içinizde bir karamsarlık gördüm vaktim oldukça okuyacağım

yorumlarım seni rahatsız edeceğini hiç düşünmemiştim


eğer seni güldürdüysem kendimi çok mutlu hissedeceğim çünkü başka ne deyim beni anlıyamazsınız dersem fazla olur ama şunu söylerim ben seni anlamaya çalışmadım sadece yazdığın yorumlara cevap verdim

sana kaprislerin var diyorum her cümleden mana çikarmaya çalışıyorsun merak ettim senin yazından alıntı yaptım orda zaten


" kişi yazdıklarından ve yaptıklarından sorumludur düşündüklerinden değil diyorsunuz... size ancak kısmen doğru derim çünkü ameller niyetlere göredir ve her kişi düşüncelerinden de sorumludur. bunu en güzel örneğiyle size vermek isterdim ama buraya yazılacak bir yorumun içerisinde abes kaçacığını düşündüğüm için verememekteyim "

bana haksızlık bu iyi niyeti aşmayan bir cümleye bu kadar değişik anlamlar yüklemeğe vicdanınızın razı olmadığı kanaatindeyim

"emin olun canım sıkılırsa sizden çok daha keyif verici şeylerle de vakit geçirebiliyorum" ?


buna ben cevap vermem o senin bileceğin kimsenin özel zevkleri beni hiç ilgilendirmedi

imgeleme konusunda hayal kendini imalı şekilde tarif düşüne sevkeden imajını koruyarak anlatım cambazlığı karşı değilim gerektiğinde baş vurduğum yol

neyse yine rahatsız ettim iyi geceler hoş kalın

Güldün gül dikeni olsada değerinden eksiltmez sizden en önemli isteğim ben edebi sınırlar dışına asla taşmadım böyle bir iddiayı zan ve zem görürüm iki medeni insan olarak yaziyoruz beğenir beğenmezsin kırmadan burada anlaşalım

evet ben varsayımları değerlendirir kanaatimi belirtirim bu karşı görüşü asla bağlamaz konu şiir tartışmasından taştı benimle tartışamazsınız diyorsanız buna gülerim

beni tartışma alanına çekmekse gayen buradayım bak kimliğim ortada ben beni utandıracak hiç bir yazıya imza atmam mademki geriye doğru değil ileriye doğru yazdığın ve içine koyacağın yazıları kıyasiya eleştireyim zaten eleştiriyi sevenlerdenim

benim din tacirliği yaptığımı ima ediyorsun bu haksızlık evet bir dine inanıyorum gereklerini artı eksi yerine getirmeye gayretimde var bunun kime ne zararı olurki sonra burada din konuşmuyoruz

sana gelince ben seni politik biri olarak hiç düşünmedim bu benim düşüncem orada verdiğim bir misaldi canın sıkkın arada klavyede ellerin harfleri kaydırıyordur

evet beni okumadınız dediniz şiirlerine baktım bir veya iki içinizde bir karamsarlık gördüm vaktim oldukça okuyacağım

yorumlarım seni rahatsız edeceğini hiç düşünmemiştim


eğer seni güldürdüysem kendimi çok mutlu hissedeceğim çünkü başka ne deyim beni anlıyamazsınız dersem fazla olur ama şunu söylerim ben seni anlamaya çalışmadım sadece yazdığın yorumlara cevap verdim

sana kaprislerin var diyorum her cümleden mana çikarmaya çalışıyorsun merak ettim senin yazından alıntı yaptım orda zaten


" kişi yazdıklarından ve yaptıklarından sorumludur düşündüklerinden değil diyorsunuz... size ancak kısmen doğru derim çünkü ameller niyetlere göredir ve her kişi düşüncelerinden de sorumludur. bunu en güzel örneğiyle size vermek isterdim ama buraya yazılacak bir yorumun içerisinde abes kaçacığını düşündüğüm için verememekteyim "

bana haksızlık bu iyi niyeti aşmayan bir cümleye bu kadar değişik anlamlar yüklemeğe vicdanınızın razı olmadığı kanaatindeyim

"emin olun canım sıkılırsa sizden çok daha keyif verici şeylerle de vakit geçirebiliyorum" ?


buna ben cevap vermem o senin bileceğin kimsenin özel zevkleri beni hiç ilgilendirmedi

imgeleme konusunda hayal kendini imalı şekilde tarif düşüne sevkeden imajını koruyarak anlatım cambazlığı karşı değilim gerektiğinde baş vurduğum yol

neyse yine rahatsız ettim iyi geceler hoş kalın

ilhami bey gerçekten beni güldürmekten öteye gidemiyorsunuz nedir bu dini olarak kendinizi sürekli açıklamak isteyişiniz ve beni sürekli olarak bir solcu vasfına bürümeniz anlayamadım bir türlü açıkçası...

evet haklısın farkettim, çünkü benimle bu konularda tartışma açamazsınız, ben de diyorum ki lütfen bu konularda tartışmayacaksanız boş yere birşeyler yazmaya tırmalamayınız, söyleyeceğiniz diğer hiç bir konunun zerre kadar değeri yok çünkü.

dediğiniz gibi birşeyi varsayarsak eğer şiirin toplumun malı olduğu, kaldı ki onu mutlak doğru olarak kabul edemezsiniz herkesin kendine göre düşünceleri vardır. benden daha iyi bilirisiniz ki Necip Fazıl birçok eski şiirini yok saymıştır, geçmişi çöpe attım, çöpü köpekler eşeler demiştir. yani diyorum ki yazar kendisi karar verir topluma vermek istediği şiirleri. yine de dediğini kabıl ettiğimi varsayalım, toplumun malı olması, şiirin içeriğinden zerre miktar anlamayıp onu çok farklı boyutlara çekmek isteyen kişilere anlatmaya çalışmayı mahrum etmiyor, siz de bu ayrımın farkına varamıyorsunuz.

emin olun canım sıkılırsa sizden çok daha keyif verici şeylerle de vakit geçirebiliyorum, kimseye bulaşmak değil amacım, can sıkıntısı yüzünden size sarmadım netice de ben, size ilk yorumumda açıklama yaptım lakin üstad olduğunuzdan olsa gerek açıklamamı hakaret olarak gördünüz ve hangi kısmı zorunuza gitti anlamadım ama bir türlü kabul edemediniz.

ben dediğim gibi diyalog kapıma geleni tartaklamadım, eğer öyle olduğunu düşündüğünüz bir yer varsaydı da gösterseydiniz emin olun yanlış anladığınızı gösterirdim çünkü dediğim gibi yaptığım ilk yorumda nasıl anlarsanız anlayın sadece açıklamaktı amacım, size karşı hiçbirşekilde savunmaya geçmek değil, kaldı ki saldırı da yyoktu görüşlerinizi beyan ettiniz, ben de şu pencereden bakarsanız bir nebze olsun farklı anlamı olur demeye getirdim neticede anlamadınız. neyse konumuz onun çok dışında kaldı artık.

kurduğunuz cümleler, size yazdıklarım ve bana geri dönüş olarak yazdıklarınız arasındaki uçurum ve alakasızlık beni doğru düzgün okumadığınız kanısına iten sebeptir bunda ben değil suçlu sizsiniz çünkü geri dönüşleriniz size sorduğum ya da o doğrultuda yazdığım hiçbirşeyle bağlantılı değil. misilleme olarak beni bilir gibi konuşuyorsunuz diyorsunuz ama aradaki ince çizgiyi hala anlamıyorsunuz. ben sizin düzgün okuyup okumadığınız hakkında fikir beyan ediyorum, siz benim inancım üstüne... ikisi arasında dağlar kadar fark vardır ve belirli bir yaşta olduğunuzu düşünerekten söyleyebilirim ki siz benden daha iyi bilirsiniz ki her insanın hayatta keskin çizgileri vardır...

" muhafazakar geçinenleri çok görüyoruz diyorsunuz da, siz kişilerin gerçek niyetlerini nereden bilip de böyle konuşabiliyorsunuz? "

evet çok güzel bir soruydu hoşuma gitti aynen öyle muhafazakarlar veya iktidar olanlar solcuların bütün savundukları oyuncaklarını ellerinden aldı kala kala onlarda milliyetçilik zırhına sığındılar oda onların iktidar olmalarına yetmedi buda seni umarım düşündürür
demişsiniz ama bir kere daha okuyun ve size sorduğum sorunun yanıtını hala vermemiş olduğunuzu görün.

beni düşündürmesi gereken birşey yok ayrıca ortada çünkü beyninizin nasıl bir sistematiği var nasıl işliyor bilmem ama beni solcu olarak görüp yanılıyorsunuz diyebilirim çünkü değilim. başta da belirttiğim gibi hiçbir siyasi akımın peşinde koşmuyorum, sağcılık ne kadar saçmaysa benim için solculuk da o kadar saçmadır diyorum...

ayrıca bana belirli bir ideolojinin savunuculuğunu yapıyorsunuz derken burada iktidar naraları atarak çelişkiye düşmeniz de hoş bir durum olarak görülemez. hoş olmayan taradından ziyade sadece komik bir ironiyi doğuruyor. iktidarı severim ya da sevmem onu söylemiyorum buradan başka şeyler çıkartmayın anlatmak istediğim şey bana şöyle yapıyorsun dediğin şeyi sen direk olarak yapıyorsun.

ben iç yüzüne bakarım diyorsunuz şimdi de bir kaç yorum öncesinde daha size direk olarak okumayın iç yüzüne bakarım dediğimde bana o tarz şiirlerin kesimlere hitap etmediğinden dem vurmuştunuz bu da bir çelişki değil midir? söz konusu imgelem bile olsa onun hakkında bile söylemiş olsanız netice de size ilk olarak söylediğim direk okumamanız, tartışma sebebi olan rahmin düşüğünün biyolojik anlamından çok farklı bir iç anlamı olduğunu söylememdi.

benim kaprisim yok demekle bana kaprisli mi demek istiyorsunuz anlamadım? elbet üstte kalmak maksadınız çünkü dediğim gibi hiçbir şekilde söylediğim şeylere cevap veremeyip kendinizce yeni şeyler atıyorsunuz ortaya...

kişi yazdıklarından ve yaptıklarından sorumludur düşündüklerinden değil diyorsunuz... size ancak kısmen doğru derim çünkü ameller niyetlere göredir ve her kişi düşüncelerinden de sorumludur. bunu en güzel örneğiyle size vermek isterdim ama buraya yazılacak bir yorumun içerisinde abes kaçacığını düşündüğüm için verememekteyim.

tekrar belirtmek isterim ki söylemiş olduğunuz kişi yazdıklarından ve yaptıklarından sorumludur düşündüklerinden değil cümlesinin bir üstte benim yazımdan alıntı yaparak eklediğiniz yerle hiçbir alakası yoktur. yine orada anlatmak istediğimi atlayıp kendinize göre farklı birşey yazdınız.
beni anlayamazsınız efendim, anlasaydınız işi sadece edebi tartışma boyutunda tutar o zaman da sizin söylediğiniz manada gerçek bir alış-veriş olurdu ve beni anlayamama durumunuzu kendi adıma sevinerek karşılıyorum.
esenle kalın şairim!

Sn:Akol önce iyi akşamlar rahat olun kendi kendinize terapi yapın sinirlerinizden arının aynı cümleleri tekrar etmeyin

yazdıklarımı inkar diyorsunuz tekrar edecek değilim idrak edemiyorsam ne diye mesayını ayırıyorsun merak konusu

şu ana kadar tek bir şeyi farkettin ! seninle bu konularda tartışma açmıyacağımı

canın sıkıldı anlıyorum kitleler psikolojisini incelemeni öneririm

diyeceksin konumuzla ne ilintisi var belki irdeleme ve kanaatin değişir eleştiriye daha açık olmanı sağlar

şiir köşeye ilan edildiği andan itibaren toplumun malıdır sadece telif hakkı sana aittır

diyalog kapınıza geleni önce tartaklayın ondan sonra içeri buyurun demeniz ne kadar anlamlı değil mi ?

okumadığımı israr ettin okumak bir ihtiyacı giderir demekki gereksinim duymadım " ne kadar anlatmak istesem de anlamaya çalışmak için okumadığınızı çok iyi biliyorum " diyorsunuz

el insaf demekki sen beni bilir gibi konuştun ?

" muhafazakar geçinenleri çok görüyoruz diyorsunuz da, siz kişilerin gerçek niyetlerini nereden bilip de böyle konuşabiliyorsunuz? "

evet çok güzel bir soruydu hoşuma gitti aynen öyle muhafazakarlar veya iktidar olanlar solcuların bütün savundukları oyuncaklarını ellerinden aldı kala kala onlarda milliyetçilik zırhına sığındılar oda onların iktidar olmalarına yetmedi buda seni umarım düşündürür

Neyzeni okurum en çok konuşulan yanı ..... ? dedim şiirleri var bol hesli ?

sen ön yüzünden okursun görüşünü alırım almam saygı duyarım ben iç yüzüne bakarım vitrinler albenilidır iç kesimleri bilinmez


üste kalmak maksadın demişsin buda bir niyet okuma sen yukarda ol ne farkeder benim kaprisim yok

yorumu burada zorunlu ? olarak kesiyorum "Efendimiz, savaşta Kelime-i Şehadet getiren bir adamı öldürün sahabiye müslüman olmuş neden öldürdün diye sormuş sahabe de "ama ölmemek için getridi" dediğinde kızıp "Açıp kalbine baktın mı?"

kişi yazdıklarından veya yaptıklarından sorumludur düşündüklerinden değil


selametle kalın sizi anlıyorum!!!

iki satırın beni rahatsız ettiği yok, söylediğim gibi ağzınızdan çıkanları kulaklarınız görmüyor ve bir önceki yorumunuzu okumadan bile hepsini inkar edebiliyorsunuz. diyorsunuz ki ideolojide bana tercih hakkı bırakmadınız, size hiçbirşeyi dayatmadım ki, size söylediğim şair isimleri Attila İlhan, Nazım Hikmet, Cemal Süreya Özdemir Asaf ve Turgut Uyar, bana bunların ortak olarak hangi ideolojide birleştiklerini söyleyebilir misiniz? bu isimler ortak bir fikrin koruyucuları da benim mi haberim yok? ortak bir fikrin koruyucusu değillerse, sizi, bir paydada bile buluşmayan isimlerle nasıl ve neye zorlayabilirim?

ben kişiliğimi saklamıyorum şiirin en alt kısmında adım soy adım mevcut...
algılama yeteneğini sorgulama hakkını görmüyorum, sizin söylediklerimi bir türlü doğru anlamıyla idrak etmediğinizi vurguluyorum ve siz bunu bile anlamayıp okun yönünü değiştirmeye çalışıyorsunuz...

tekrar vurguluyorum, yaftalama niyetiniz yoksa yaftalamayın...söyledikleriniz ve yaptıklarınız birbirini tutmalı, fikir neyse zikir o olur...

alınma yok oradaki yorumda sinir var biraz sadece, hiç tanımadığım insanlara alınma gibi bir huyum yok çünkü tanımadığım bir insana ne kadar değer verebilirim ki söylediklerine alınabileyim? en fazla sinirden ileri gelen bir yorum oldu onu da vurgulamak isterim...
ayrıca her zaman söylediğim gibi yine söyleyebilirm ki yermelisiniz, eğer eleştiri getirmeyecekseniz asıl yorum yapmamanız gerekir. size yolladığım ilk yorumda açıklayıcı olarak olayı anlatmaya çalışmıştım ben sadece, siz de o zaman kapalıysa niye buraya koyuyorsun tarzında birşeyler yazdınız... diyorum ki yani, tartışmaksa niyetiniz tartışın, eleştirmekse eleştirin siz ikisini de yapmadığınızı ya da yapmak istemediğinizi söylüyorsunuz...

yorumunuz eğer bir daha fikir alış-verişinden ibaret olursa, daha içten yorumlar yaparsanız fikir alış-verişi doğrultusunda daha güzel bir diyalog ve tartışma geçebilir... siz sadece üste çıkmaya çalışıyorsunuz alıp verdiğiniz bir fikir yok, sabit olarak bazı noktalara takılıyorsunuz.

muhafazakar geçinenleri çok görüyoruz diyorsunuz da, siz kişilerin gerçek niyetlerini nereden bilip de böyle konuşabiliyorsunuz? Efendimiz, savaşta Kelime-i Şehadet getiren bir adamı öldürün sahabiye müslüman olmuş neden öldürdün diye sormuş, sahabe de "ama ölmemek için getridi" dediğinde kızıp "Açıp kalbine baktın mı?" demesi gibi bir durum bu da?
siz neye göre değerlendiriyorsunuz kimin içten olup olmadığını?

kendimi yorumumda kaybettiğim yok, had sınırlara aşan herkese had safhaları gösterilir, bilmiyorsunuz öğrettim diye birşey söylemedim, haddini bil de demedim...böyle birşey hiç kimsenin haddi değildir dedim, eğer biraz daha dikkatli okur ve biraz daha özenli ve mantıksal yorumlarsak yazılanları eminim daha yararlı olacaktır fikir alış-verişinizde...

Neyzen Tevfik'i küfürleriyle meşhur birisi diyerek sadece biraz daha bazı şeyleri anlayabilmemde yardımcı oluyorsun o kadar...insanları yaftalamamaktan bahsedip, küfürcü şair diyorsun.
okumamanız ve sevmemeniz ayrı, yalnız kötülemek çok ayrı birşeydir...
ne kadar anlatmak istesem de anlamaya çalışmak için okumadığınızı çok iyi biliyorum onun için çok uzatmaya gerek yok, şu zamana kadar size bir kaç kere yollar sundum hiçbirisinin bahsini geçirmediniz, fazla söze hace yok onun için.
iyi günler...

Günaydın neden iki satır yazı seni rahatsız etti bilemiyorum daha rahat olmalıydın açık müsamahakar edebiyatçi kimliğin onu gerektirir

kaldıki ben kimsenin inancını sorgulama niyetinde değilim rahat ol seviyeye gelince yorumların orada ardına bakabilirsin

paylaşım dediniz o senin takdirin yazdıkların paylaşılmıştır

her şairi okurum yeterki topluma bir şey kazandırsın bak senide okudum galiba kendine haksızlık ediyorsun

Mekkenin duvarları derken şiirin evrenselliğine kurgu yaptım yoksa gayem senin inancını ölçmek amacı taşımıyordu

konuma dönüyorum inancı ölçü olarak kullandığımı söylüyorsun olabilir o yanını alma

kimse kimseye inanç ve idealleri konusunda sorgulama hakkı yok diye düşünürüm

ideolojiye gelince bana tercih hakkı bırakmadınız


seviyenizin ne anlamda kullandığım sence seni kuşkulandırabilir ? açıklık getireyim konumun makamın saygınlığın hakkında değil bu köşelerde ahlakı olmayan hakarete varan yorumlar okudum ve böyle tartişmalarada muhattap oldum onun için kimliğini gizleme ihtiyacı duyan bireylerle böyle bir tartışmaya girmek istemem yoksa seni ne inancından ne kişiliğinden asla sorgulamak niyetinde olmadım böyle bir şeyde düşünmem

kaldıki niyet okudunuz niye inkar yazdıklarım ortada korkma inkar yolunu seçmem algılama yeteneğimi sorguladınız öylemi ? bu hakkı kendinde nasıl gördün merak ettim


Dünya görşüne sira gelince o konuda bir fikrim yok yaftalama durumunda değilim tavsiyelerinede ihtiyacım yok

yorumumdan bir alınganlık mesajı aldığını anlıyorum aslında böyle bir niyetim yoktu seni rencide edecek bak siz şöyle yapın böyle yazın diyede bir tavsiyem olmadı şiirinide yermedim rahat olun

şunu bilmelisin altına yorum yazıp puanladığım bir yazıyı veya şiiri neyse ne inkar nede küçümseme durumuda değilim ahlakıma uymaz müsterih olun yorumum bir fikir alış verişinden ibarettır


şunuda belirteyim pirim yapan her söz kullanılır muhafazakar geçinenler çok dindar görünenleri görüyoruz piyasada kendilerine yarayan argümanları kullanır sağına soluna bakmadan yeterki mesaj iletsin

had bildirme buda nereden çıktı böyle bir görünüm mü vardı mütevazice yaziyorduk kendini yorumunda kaybediyorsun daha rahat olun azarlamak çıkış yolu değildır Neyzen Tevfiği örnek verdin çok güzel şiirlerinde küfürleriyle meşhurdur neyse burada bitiriyorum işim var

her şey dilediğince olsun

neyi nasıl algıladığınızı bilmiyorum ama hakaret unsuru içeren hiçbirşey yazmadığımı düşünüyorum sadece yanlış anlıyorsunuz. ben değil siz hakaret ediyorsunuz ve inanın kırıcı olmak isteseydim olurdum da... seviyenizin ne olduğunu bilmiyorum olsaydı nazik olurdunuz derken bana seviyesiz dediğinizi çıkartıyorum ancak buradan.
ben hiçbir ideolojinin peşinden koşmuyorum siz sadece ön yargılısınız. Nazım Hikmet herşeyden önce evrensel bir şairdir ve tavsiyerimde Attila İlhan'dan başka sizin deyiminizle ideolojik bir şair yoktur. Ayrıca istediğiniz zaman Nazım Hikmet'in istediğiniz şiiri üzerinde tartışabiliriz, inanç üzerine olanlarıyla da ilgili. ve unutmayın ki Alparslan Türkeş bile mitinginde Nazım Hikmet'in Davet şiirini okumuştur, siz neyin ideolojisinden bahsediyorsunuz?

ben size şiirlerimi paylaşmayacağım diye bir şey söylemedim, kaldı ki o herşeyden önce benim bileceğim bir iş kimsenin görüşüne ihtiyaç duymam...çok farklı birşey söyledim ben size ve siz onu dediğim gibi çarptıttınız çünkü cevabınız yoktu çünkü kapalı şiirden anlamıyorum, tanımıyorum demek nefsinize ağır geldi. size, sizin beğendiğiniz tarzdaki şiirlerden anlamıyorum dediğim gibi birşey söyleyemediniz. ayrıca isterseniz Necip Fazıl'ın şiirleri üstüne de konuşabiliriz. şairleri görüşlerine göre ayırmıyorum ve bu ayrıma gidenlere de iyi gözle bakmıyorum. en azından edebiyatçı bir kişilik olarak bakamıyorum. yine unutulmaması gerekir ki Necip Fazıl ve Nazım Hikmet çok samimi arkadaşlardı tıpkı Mehmet Akif ve Neyzen Tevfik gibi. sizin için birşeyler ifade eder mi bunlar şüpheliyim ama söylemekte yarar görüyorum yine de.

ve son olarak da beni üstü kapalı bir şekilde bir ideoloji savunucusu ve yine üstü daha kapalı bir şekilde dinle ilgili hiçbir konuyu kafasına takmayan daha doğrusu bilmeyen tanımayan biri gibi yaftaladınız. unutmayın ki Efendimiz kafir olmayana kafir derseniz kafirden daha beter olursunuz buyuruyor. ayrıca yaptığınız kul hakkına da giriyor. insanların hassas noktalarını bilmeden gelişi güzel konuşma hakkına sahip değilsiniz değil hak hiç kimsenin böyle birşey haddine değildir.
edebiyat üstüne konuşurken işi dini boyuta çekerek sadece üstünüzü örtüyorsunuz... mümine tebliğ farzdır ama sizin yaptığınız bunun çizgisinden bile geçmiyor... tavsiyem odur ki bu gereksiz girişiminizi başka arkadaşların yorumlarında dile getirmemeniz çünkü çok alakasız bir yerden bağlıyorsunuz ve içten söyleyebilirim ki hoş durmuyor. size önceki yorumlarda yazdığım şiirin dini boyutu yoktur dememe rağmen buradan dem vurmanız sadece konuyu çarptırmak olarak görülebilinir.
dini boyutla ilgili size söyleyebileceğim tek şey de size msn adresimi verebilirim oradan çok daha rahat bu din mevzusunu tartışabiliriz sizinle... kendimi kimseye ıspatlamak zorunda değilim ama dediğim gibi keyfinize göre insanları yaftalayamazsınız, bu durumda bana söz hakkı doğurmuş olursunuz ki beni hiç tanımadan, bilmeden dünya görüşümü, beni dini konulara hiç vakıf olmayan biri olarak görmeniz kabul edilemez bir durum. öyle görseniz dahi bunu bana direk olarak söyleyemezsiniz, söylüyorsanız eğer bunu kanıtlamakla yükümlüsünüz...
bütün bunların ışığında söylediklerimi inkar edeceğinizi de çok iyi biliyorum ve çıkardığım kısımları sie gösteriyorum;

"sana hiç bir şairi tavsiye etmeyeceğim NazimHikmetin inanç üzerinde şiirleri var hatırlatırım neden onları irdelemiyorsun"

"cahiliye devrinden beri böyledır mekkenın duvarları şiirle kazınmıştır"

"cahiliye devrinden beri böyledır mekkenın duvarları şiirle kazınmıştır"

yorumlarınızı daha dikkatli ve düşünerek yapmanız temennisiyle...

Bu sana kısa ve son cevabım olacak yorumundan anlıyorumki dolusun ve hakareti andıran cümleler kullanıyorsun seviyen ne olduğunu bilmiyorum olsaydı daha nazik olurdun kanaatindeyim
birde bana ideolojik şairler tavsiyen seni ele veriyor zararı yok senin için bir boşalım

sana hiç bir şairi tavsiye etmeyeceğim NazimHikmetin inanç üzerinde şiirleri var hatırlatırım neden onları irdelemiyorsun

evet şiir okumak ve okunmak içindır

cahiliye devrinden beri böyledır mekkenın duvarları şiirle kazınmıştır

Geçmiş hiç bir şairin hakkında her hangi bir cümle söyleyecek değilim beğendiğimi okurum iyide bir okurum yanlış anlamadım sanırım seni sana seni rencide edecek hiç bir şey yazmam çünkü ben mesleğimin uzmanıyım ve seni anlıyorum yolun açık olsun şiirlerini kendine sakla bölüşme olurmu değerli kardeşim iyi geceler.

başlarken yine ilk olarak belirtmek isterim ki Türk Edebiyatı'nda Kaptan lakabıyla ün salan devasa bir isim vardır ki Attila İlhan, ve herkesin en azından sevenlerinin, takip edenlerinin, şiirlerini tanıyanlarının ve Attila İlhan okurlarının bildiği, söylediği, kabul ettiği birşey varsa da gerçek bir imgelem ustası olduğudur. sizce Attila İlhan şiirlerini kendi yazıp kendisi mi okuyor sadece? bahsettiğim şairleri çok oluduğunuzu söylüyorsunuz ve onlar da elbet Attila İlhan kadar olmasa da imgelem de gerçekten rüştünü kanıtlamış şahsiyetlerdir, siz de okuduğunuza göre demek ki sadece kendileri okumuyorlarmış... Benim amacım sizinle seviyesiz bir şekilde tartışma çıkartmak yada kendimi haklı göstermek değil sakın beni yanlış anlamayın tek amacım derdimi anlatabilmek o kadar... şiir bir kelime ya da bir cümleyle çok şey anlatabilir önemli olan anlaşılabilir olması diyorsunuz ve bunu doğal olarak üzerime alıyorum ve şöyle diyorum ki, iyi şiir yazarım diye bir iddiam yok onun içindir ki bahsettiğim gibi eleştiriler ilgimi çekerler ama anlaşılamaz diye birşeyi kabul etmek zor biraz çünkü herkes anlayabilir diye bir şey söz konusu değil ve ilk başta anlamaya çalışmak lazım gelir... size de bu konu da -akıl vermek gibi algılamayın- Cemal Süreya'nın Düello şiiriyle Nazım Hikmet'in Salkım Söğüt şiirlerine bakmanızı öneririm...okuduktan sonra da o şiirler üzerine isterseniz anlamları hakkında kısa bir tartışma da yapabiliriz...

sizi kendime göre cahil gördüğüm diye bir şey yok düşündüğüm şey açıkça belirgindir ki kapalı şiir hakkında biraz daha düşününp öğrenmeniz gerektiği, bu benim ilgi alanımdır ve şiirin tek çeşidi yoktur...sizin sevdiğiniz tarz şiirlerde de benim bir yorumum olamaz çünkü öyle bir tarzı ben bilmiyorum. Dini boyuttaki sözlerinizi yanlış anlamayorum çünkü zaten hiçbirşeyden habersiz değilim...

elbet şiirim ortadadır ve nazarımı bilmek isterseniz söyleyeyim, herkesin anlayabileceği birşey değildir sadece benim gibi düşünenler birşeyler çıkartacaklardır eminim... meşgul ettiğiniz filan da yok estafurullah öyle birşey söz konusu olamaz zaten, her birimiz kendimizce birşeyler yazıyoruz okumak isteyen okur, isteyen tartışır ki en güzeli tartışmadır...

son olarak söylemek istediğim şey ise, siz şiirlerinizi salt olarak başkası okusun için mi yazıyorsunuz? sadece merak ettiğim için soruyorum cevap vermek zorunda değilsiniz tabii ki, ben herşeyden önce sevdiğim için yazıyorum çünkü, herhangi birisinin okuması beni ilgilendirmiyor ve henüz hiçkimseye okutmadığım birçok şiirim de vardır...
hatırlarsınız ki Orhan Veli'nin birçok şiiri öldükten sonra -dış fırçasına sarılı olanı dahil- evinin çeşitli yerlerinde bulunmuşlardır...
bana göre şiiri kişi ilk önce kendi için yazmalıdır farklı bir boşaltım sistemidir ve farklı bir sevgidir çünkü...başkası okusun diye yazılacak birşey değil...
asıl siz kusura bakmayın yanlış anlaşıldım biraz...
saygılarımla, esenle kalın...

eleştirel eleştiriye açığım zaten baştan belirttim bahsettiğin şairleride çok okudum şiir bir kelime veya bir cümle ile çok şey anlatabilir önemli olan anlaşılabilir olması

imgelerin işlendiği şiirlerin kitlelere ne kadar hitap ettiği halen muamma kendin yaz kendin oku ?

her halde beni kendine göre cahil gördün oda senin takdirin dini boyuta gelince tekrarlıyorum varlık sebebini idrak edemeyenler vardan haberdar olamazlar yanlış anlama sözüm sana değil kaldıki " yaşamsa gaye " dememin dışında yapılan yorum bir önceki yorumunun devamıdır nazarını bilemem şiirin ortadadır hangi nazariyeyle takdir toplarsa galiba sayfanı fazla işgal ettim kusura bakmayın sevgimle kalın

herşeyden önce birşey belirtmek isterim ki anlatılabilindiği ölçüde algılanır eğer açık yazılmış bir yorum olasaydı o kadar iç içe girmeseydi emin olun ki daha iyi anlardım şairim...
bunun dışında şiirle ilgili olarak;
rahmin düşüğü sevdalık sebebidir demiyorum orada, internetten imgelem kavramını biraz araştırırsanız faydalı olur sanıyorum.
cen rahime düşmeden de varolabilir dediğiniz öyle sanıyorum ki Kalu Bela'dan bahsediyorsunuz... şiir dediğimiz sanat direk olarak görüp anladıklarımızdan ibaret birşey değil, derin anlamlarını düşünmemiz gereken bir iştir çünkü netice olarak özde en kısa cümleyle en çok olayı anlatma sanatıdır...
şimdi buradan konuya eğer dönecek olursam eğer, rahmin düşüğü ne sizin anladığınız biyolojik anlamda bir cenin düşmesi ne de biraz daha zorlayıp çıkardığınız dini boyutudur tamamen farklı bir olgudan söz etmektedir, dediğim gibi çünkü düşünülmesi gereken birşeydir şiir...

ve evet sadece kapalı işlenilmek istenilen bir kısım ve genel olarak kapalı işlenilmek istenilen bir şiirdir bu ve herkes anladığı ölçüde yorum yapabilir eleştirileri aksine severim ki niyetim de ilk yorum da sadece açıklık getirmekti nasıl anladınız lakin bilmiyorum...kapalı şiirleri eleştiriye kapatmak gerekir mantığını da nasıl yürüttüğünüzü de bu sebeple anlamlandıramamaktayım...

son olarak da söyleyebileceğim bir şey varsa o da; özellikle Cemal Süreya, Özdemir Asaf ve Turgut Uyar şiirlerine bir göz gezdirmenizdir. Kapalı şiir hakkında anlatmak istediklerimi daha iyi anlayacağınızdan süphem yok, düz mantıkla okuyunca anlamlandırılmayacak şairlerdir nazarımda çünkü kendileri...yaşadıkları çağdan günümüze kadar da şiirleri ve kendilerine yönelilk sayısız yorum ve eleştiri getirilmiş şairlerdir.
umarım anlatabilmişimdir...
saygılarımla, esenle kalın...

Yorumcu anladığı tarzda yorum yapar "rahmin düğüsü "sevdalık sebebi değildır o sonun başlangıcıdır her birey süreklilik var olmak için yaratılmıştır

cen rahîm'e düşmedende varolabilir" ..sadece kapalı işlenilmek istenilen bir kısım o kadar..." o,zaman yoruma açmazdınız

"Ben kökünde yeni çatlayan bir şafağa "
dediğiniz gibi belki ilk bakışta biyolojik olarak görünse de anlam bakımından biyolojiden baya farklı bir durum aslında, yoksa hiçbir şeyi küçümsemek haddime değil...sadece kapalı işlenilmek istenilen bir kısım o kadar...

"Ve hala çirkin bir rahmin düşüğüyse bütün sevdalıklar" yaşamsa gaye? yorumunuzu açıkçası tam olarak algılayamadım ama bu cümlenin yaşam olduğunu varsayarsak gaye nedir diye soruyorsanız eğer herşeyden önce didaktik bir şiir değil bu öğretmek değil yani amacım görüş beyanı ve bireysel tavır söz konusu o kadar...

zaman ayırıp okuduğunuz ve eleştiri yapmaya layık gördüğünüz için gerçekten teşekkürlerimi sunarım şairim...
esenle kalın...