17
Yorum
3
Beğeni
4,9
Puan
2209
Okunma

Güneş çekildiğinde
ay maviye teslim
ve
toprak griye büründüğünde/kadim dost gibi
sarılıp hançerimde kalan son kokunla hesaplaşıyorum
ecel terim
ak !
Ak artık o’nun
kutsal toprağına
yak şehrimi üşüten gözlerini
anlamasa da
benim ondan neden vazgeçtiğimi
yıkıl git iyi niyet
us’um yorgun bir kaldırım taşı
Ağustosu özlediğimi anlat ona
yalnızlıktan ölüm kadar korktuğumu
o beni kızıl bir akşam üstü
çayda şeker kadar istesin
rakı da su kadar eksik olayım
yeter
Annemin kucağı,
fincanımdaki dudak izim,
sesim
susun !
iğne deliğinden geçecek kadar
inceldim
aynalara bakmadan görebiliyorum
gözüme kan oturduğunu
Söyleyin
dudak bükmesin
iç çekmesin
’iyiyim’ desin
bileyim
Çiğdem Parlayüksel
5.0
89% (8)
4.0
11% (1)