8
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1191
Okunma

bilmiyorum
bilmiyorum bu yitip giden zaman
kimden akıyor böyle
kimden, denize ulaşmak istemeyen bir nehir aymazlığıyla...
bir beden büyük geliyor şimdi
bir beden...
ruhuma eşgalim
yolu yarılamışken farkettim
yaş mı ?
yaş otuz iki...
geçen kahvenin önünden geçmişti yaşlı bir çift bir birine tutunaraktan
inan zor ettiler köşeyi
öylece bakakalmıştım...
ta ki son siğaramın külleride dökülünceye kadar...
bir insan kaç kişi doğar ?
ve kaç kişilik yaşar ?
kaç kişilik öldüğünü saymasak bir de...
dört kişi omuzlar ama, dört kişi
son olaraktan bütün yükü
iki kişilik yaşadım hep
bir yanım uçurum
ki barındırmaz hiç bir çiçeği...
aksine öteki yanım insan, kucaklar kokusuyla bütün doğayı
işte en çokta bu insan yanımla varolmaktı asıl yaratılışım...
ama kahretsin
özüme aykırı mevsimler yaşattım her soluğumla...
ki en çokta uçurum yanımızla övünürdük ya !
insan olmaktan çok
hiç bir şey olamamaktan korktum hep
yaşım otuz iki
geçen kahvenin önünden geçmişti yaşlı bir çift bir birine tutunaraktan
gözlerim hala oracıkta...
bugün, dün olduğundan daha bi yaşlı bakıyor üstelik.
5.0
100% (8)