1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1919
Okunma

Kalbinden ve sözlerinden kovuluşumun kaçıncı günü bu bilmiyorum... Oysa ben müebbetinim senin, sen idamımı istemedikçe...
Ben sevmeleri ve bağlanmayı öğretemedim sana
Bir çocuğun annesine hasretini anlatamadım
Hep korkmayanı ve cesareti olsam da bu yaşananın
Aslında en çok sevgiye muhtacıydım hayatın, farkedemedin
Evet kıskandım, delilerce kıskandım hemde tek bir deli yapamaz bunu
Yüreğindeki o yer için ömrümü değil, binlerce ömür feda sana
En çok yüzük parmağını sevdim, birde güldüğünde gamzelerini
Ak pak yüzünü sayamıyorum, o hayata tutunuşumdur çünkü
Canım deyişlerindi en çok güldüren yüzümü
Kahkahaları kıskandıran o kelimen bana huzur taşıyanıydı hayatın
Huzursuzum artık, sevgisiz ve aşk’sız....
Yazık oldu herşeye, yazık oldu bir ömre, yazık oldu BİZ’e
Oysa inadına yaşamak vardı
Yeminler ve sözler vardı hayatın inadına verilmiş
Yıkılmamak ve susmamak vardı
Kaçmamak vardı en karanlık sokağında bu sevginin
Şimdilerde göç mevsimi yaşanıyor burada sevgili
Kaçmak için hazırlanırken kendimden
Sana takılıyorum her köşesinde bu şehrin
Her kaldırım taşında ve gölgesinde tüm insanların
Senden haber alamadığım zamanlarda güvercinler konmuyıor pencereme
Kedilerim dâhi miyavlamıyor biliyor musun
Hava kapanıyor apansız ve yağmur gecikmiyor güneşime inat
Üşüyorum, hatta titremeler sarıyor tüm yüreğimi, sensiz yaşanmıyor
Şimdi senli hayatımı alıp gidiyorum bu şehiden
Sen baktığımda gördüklerimin ismisin
Bazen papatyam, bazen en güzel kahvaltımsın pazar günlerimin
Ama bu kalpten hiç çıkartılamayacak olanısın...
Bilgine....