Ne büyüktür sana verdiği nimet hakkın!
Cihana örnektir, vicdanın ve ahlakın.
Sahife-i tarih haykırır ki bir yığın;
Sen olmazsan kalmaz anlamı hiçbir çağın.

Deryaya sığmaz, enginlerde köpürürsün.
Zulmü kaldırır, adalete döndürürsün.
Haksızlığa eğilmez, üstüne yürürsün.
Hakkın ışığıyla semaları bürürsün.

Var olmak için; Çanakkale’de ölürsün.
Ölmeden önce hasmına su götürürsün.
Cesaretinle volkanları söndürürsün.
Beşeriyet, sende ahlak-ı İslam’ı görsün.

En zayıf anında bile meydan okursun.
En dertli gününde bile bir yol bulursun.
Mazlumların hamisi, Hudâ’nın kulusun.
Sen, medeniyetler yurdu Anadolu’sun.

Vazife-i İslam zordur, meşakkatlidir.
Bir davan var ki; hem mukaddes hem çetindir.
Emanet-i ilahi sende, yük senindir.
Bir ulvi nidayla yürekleri sevindir.

Ey bu dava-i İslam’ın soylu neferi!
Sana yüklemiş kader, bu kutlu seferi.
Bu yurdun toprak altındaki sahipleri,
Haykırıyor; Durmayın, haydi hep ileri!


Rifat SAĞLAM