3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2048
Okunma

Bu sabah dağların uğultusu çekti
Ben hasret, dağ hasret bu çağlamaya
Koşarak yaklaştım..derenin hüzünlü akışına
Dere koşar şehrin koynuna, ben de derenin kaynağına
Hava puslu, yağmur çiselemekte…
Bir adam belirdi, elinde bir torba
Umursamaz ne buz gibi havaya ne ıslatan yağmura
O da benim gibi..gider hasretin kaynağına
Bir ses ” çay içermişin ” ?
Ben sarhoş olmuşum zaten çamlı gam havasından
Hay hay dedim..yaklaştım
Öğrendim hocam hasret, ben hasret sohbet kaynağına
Emekli hocam anlattı en hazininden
“Rahmetli eşimle gelirdik her yağmurda ” çok severdi burayı
O yüzden ” her yağmurda anılar depreşir bende duramam”
Anladım hasretler aynı, yürekler yangın, yudumladık özlemin kaynağına
Bu dere çok akmaz…yılda birkaç kez sadece
Dağların üşümesini alır getirir
Ey nazlı tepelerin ak örtüleri..getirdiğin gibi al götür bu sevdaları
Dayanılmaz bu dert,ne ben taşırım,nede hocam gelir kuruyan kaynağa
5.0
100% (5)