4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1921
Okunma

Maraz-ı aşktan yüzüm, sararmış varak oldu
Giryândan şu gözlerim, kuruyup çorak oldu
Terk-i cân, terk-i zîşân, terk-i cihân ederken
Eyvâh! Cân bu cihânda, cânâna tutsak oldu
Cân teni terketse de ben terk-i cânân etmem
Çûn âlem-i ervâhta, cânânla mîsâk oldu
Bana nasib olmadı, dîdâr-ı yâri görmek
Müjgân-ı cânân göze, ince dal budak oldu
Bîmârım tâ ezelden, cânânı devâ bildim
Gamze-i cânân ise düştüğüm tuzak oldu
Yaralı sîneme yok, hekimlerde bir devâ
Nûş-i dârû vücûda, hemîşe yasak oldu
Mecnûn anlar dediler, ol lisân-ı âşıktan
Leylâ dedi ki bana, o çoktan toprak oldu
Git sür dediler bana, cânânın gözyaşından
Zahm-ı sîneme düşen katreler nemak oldu
Sarayım dedim zahmı, cânânın saçlarıyla
Sineme düşen saçlar, zehirli mızrâk oldu
Dâruşşifâda yattım mecnûnlarla beraber
Ol divâneler bile derdimle dertnâk oldu
Visâlinden kesmişken bütün umutlarımı
Hicrân gecelerinde, hayâller Burâk oldu
Aşk bir marazdır demiş Kanûn’unda İbn Sînâ
Tılsım-ı Aşk rûhuma yegâne tiryâk oldu
Soner Çağatay 19.9.2010
Kelimeler:
Giryân: Ağlamak
Çûn: Çünkü
Didâr: Göz
Müjgân: Kirpik
Hemişe: Devamlı
Bîmâr: Hasta
Zahm-ı sîne: Sine, gönül yarası
Nûş-i dârû: İlaç içmek
Nemak: Tuz
Mecnûn: Deliler
Dertnâk: Dertli
Kanûn: İbn Sina’nın ünlü tıp kitabı
Tiryâk: İlaç
5.0
100% (3)