0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
941
Okunma
Bazen çiçeklerle bezeli bir bahçede
Bazen filozofça bir masanın başında
Bazen bir geminin güvertesinde martıları izlerken
Bazen bir tren istasyonunda beni beklerken…
Bazen bir apronda iki yana açmışsın kollarını
Bazen uzun bir yolculuğa çıkmışız
Nereye olduğunu düşünmeden
Önümüze ilk çıkan otobüse atladığımız gibi…
Oturmuşuz beş ve altı numaralı koltuklarımıza
Pencere kenarına ben, koridor yanına sen
Yaslamışız başımızı omuzlarımıza
Saçlarımız karışmış, yüzümüze ve saçlarımıza…
Sımsıkı tutmuşsun avuçlarında ellerimi
Usulca siliyorsun, alnımdaki terimi
Mola yerlerinde bir bardak çay alıyoruz
İkimiz aynı bardaktan içelim istiyoruz…
Ve sonu gelmeyecek bir film izliyoruz sessizce
Önce sen kayboluyorsun karelerden, ardından ben
Öylesine dalmış ve öylesine tutunmuşuz ki birbirimize
Fark etmemişiz gözlerimizi açtığımızda
Düşler ülkesinden sürgün edilişimizi dünyaya…
Senli ve sensiz hallerimin özeti işte böyle
Bazen avuturum kendimi hiç gerçekleşmeyecek düşlerle
Bazen midye misali tüm pencerelerimi kapatırım dünyaya
Yani Canımın İçi; seninle her şey çok güzeldir de
Kurduğum bütün hayaller, kâbusa döner sensizlikte…
Hatice AK
15.09.2010