Bir el atın, mevtâyı beraber kaldıralım
Bunu siz öldürdünüz, bari helâllik verin.
Gönül musallasında namazı kıldıralım,
Sonra en derin kabre ellerinizle serin...

Halıları post saydım kendim gezerken çulsuz,
Ne ben Hak’kı yok bildim, ne Hak’kı bildim kulsuz.
Hâlık anlar nasıl sa... Balık pullu, ben pulsuz;
Girin siz, utanmayın; Hep günahıma girin...

Sevdadan nişan bozdum, verdiğim sözden caydım,
’’Yüzgörüm’’ sadakaymış. Hiç takılmamış saydım.
Başınız göğe ersin, nefrete nikâh kıydım,
Şahit olun, buyurun... Kerevetine erin...

Şimdi milyon kez eyvah! Dolup ta taştığıma
Yanarım da yanarım... Boşuna koştuğuma.
Siz bakmayın yâr için dağları aştığıma
Zannetmem ki Lût gölü beynimden daha derin...

Hey sizi gidiler be!.. Dost yüzlü, puşt yürekli
Bir çakal edâsıyla iz sürdünüz sürekli.
Sizi anlatmak için dile küfür gerekli,
Şeref bir dir, siz ise bir eksilmişi ’’bir’’in...




Ali ERDİNÇ