5
Yorum
20
Beğeni
4,6
Puan
271
Okunma
Şehire benzemez bizim oralar
Köyümde hal bilmez kış vardır şimdi.
Her sene depreşir aynı yaralar
Sabırlar iflasa beş vardır şimdi.
Çoğunun söküktür kışlık urbası
Altından üstündür unun torbası
Zenginin tasında helle çorbası
Fukara kazanda taş vardır şimdi.
Yemekte göz yaşlı beniz atıktır
Her öğün bir zulüm çile katıktır
Tava tek, kaşık on, iştah tutuktur
Sofrada çatılan kaş vardır şimdi.
Odun yaş, bacadan sefalet tüter
Tezeğin alevi kendine yeter
Harmandan alınan bir ayda biter
Sıktıkça sızlayan diş vardır şimdi.
Hele bir sağanak çöker zamansız
Yağarsa bir hafta dinmez imansız
Cam kırık, dam kerpiç, rüzgar amansız
Sol omza yıkılan baş vardır şimdi.
En gamsız bilinen Ökkeş ustadır
Hanımı yatalak, gelin yastadır
Evladı askerde, torun hastadır
Vurdukça çürüyen döş vardır şimdi.
Lokmayı sayıyla yutmak şart olur
Sağılan süte su katmak şart olur
Son kalan ineği satmak şart olur
Kızarmış gözlerde yaş vardır şimdi.
Ali ERDİNÇ
5.0
89% (8)
1.0
11% (1)