5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1478
Okunma
gecede kayan bir yıldız,
karanlığa gömülen Güneş gibi
bir köşeye gömülmüş bir adam
suskun,yorgun,yapayalnız
en derin duygular bile anlamsız
ses yok,görüntü yok,his yok
belki de bir güzeli sevmiş zamansız
belli ki patlamış sevda damarı,
kökünden sökülmüş dizlerinin bağları
olduğu yere çökmüş apansız...
her yer zindan karası şimdi
Güneş kaçmış koca dünyadan,
sabun gibi kaymış mehtaptaki yıldızlar
bir kara tahta olmuş bütün kainat
içi daralmış
bunalmış çökkün adam
...ve başlamış kendi içini oyup genişletmeye
projeler yapmış gönül dünyasında
başlamış sevgi pınarından aydınlık üretmeye
sevgiyi bilenler mum yaksın diye,
bir hummalı çalışma tutturmuş yüreğinde
oydukça oymuş uçsuz bucaksız
başlamış elleriyle tek tek gül fidanı dikmeye
yeşermiş her yer alabildiğine
...içindeki dağlarda
en güzel şarkıları söyler şimdi şelaleler
renk renk kırlar bayırlar
aşk kırmızısı laleler
beyaz gelinler gibi giyinmiş papatyalar
hep ’seviyor’ çıkar yapraklarından
nezaketle süslenmiş bütün akasyalar
dehşet yok,
zulüm yok,
...her yer kibarlık
gönüller geniş geniş
tükenmiş darlık
her yerde bereket,her yer sütliman
içindeki dünyayı öyle güzel kurmuş ki
...gömüldüğü köşeyi unutmuş adam
gönül dünyasında kendini avutmuş adam...
artık dünya utansın karanlığından
kendi dünyana inip coşacaksın durmadan
kötü komşu ’mal sahibi’ yaparmış
kötü dünya ’hal sahibi’ yaparmış
bir varmış bir yokmuş...
dışı bezgin, içi zengin bir adam varmış
içimizdeki dünyanın masalı bu kadarmış...