Psij’in kıyısı geceden sessiz Işıklar oynaşır bu ne ihtişam Çağıldayan suyun girdabında giz Su kuşları seker yorulur akşam
Kadınca eğilir söğüt Dalları yemiş doğurur Hayal çoğaltır parmaklarından Bakışı düşlere akar Yıldızlar ki gözleri şua Ateşsiz kandiller yakar
Baharın nefesi Isıtır teni Genleşir rüya Güneşe veda yakındır Ay doğar daha erken Belinden kırılan çiçek Soyunur diriliğinden
Rahimsiz kadındır ırmak Gülü okşar ayaz Burada her vakit zambak Ölümlü beyaz
Setenay bağlar yüreğine Issız akan ırmağı Yaşar üçüncü doğumda çiçek
Ak saçlı bilge der “su can gibidir” Ölümler yeşertir düş yaprağında Hayata tutunur aktıkça nehir Setenay çiçeği nart toprağında
Mehmet ÖZDEMİR
Gülce- Buluşma
(Bir gün Nart kadını Setenay Guaşe Psıj’in kıyısına gitti. Orada yeşil dalları ırmağın üzerine eğilmiş uzun söğüt ağacının yanında olağanüstü güzellikte bir çiçek gördü. Işıl ışıl öyle parlıyordu ki Setenay Guaşe gözlerini alamıyordu. Sanki beyaz yaprakları sabah güneşinin parlak ışıklarında yıkanıyordu.
Setenay Guaşe çiçeği alıp götürdü ve evinin önüne dikti.
Ertesi sabah hemen çiçeğin yanına giden Setenay Guaşe onu tanıyamadı; dermansız düşmüş yaprakları buruşmuştu.
Çok üzüldü Setenay Guaşe.
Tekrar Psıj’in kıyısına gitti ve yine aynı çiçeği buldu getirip evinin önüne dikti.
Fakat o da soldu!
Nart kadını bu harika çiçekler onun yüzünden öldüğü için üzülüyordu.
Setenay Guaşe üçüncü kez ırmağa gitti. Bütün gün aynı çiçeği aradı. Sonunda akşama doğru onu buldu yine evinin önüne dikti ve yatmaya gitti.
O akşam rüzgâr gökyüzünde bulutları hareketlendirdi. Şimşek çaktı gök gürledi ve ılık bir yağmur yağmaya başladı. Setenay Guaşe’nin kalbi sıkıştı: "zavallı çiçekyağmur seni öldürecek!"
Sabaha doğru hava sakinleşti. İnsanın tenini okşayan bir güneş çıktı. Setenay Guaşe gözlerine inanamadı: Çiçek ışıldıyordu!
-Su çiçeğin canını kurtardı diye bağırdı. -Su can gibidir.
Derler ki insan ilk kez o zaman anladı suyun yaşam gücünü. Bu çiçek şimdi de Nart toprağında yetişiyor ve güzelliğiyle göz alıyor. Ona "Setenay çiçeği" diyorlar...) Alıntı.
Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Tarihte birçok ulusun diline, kültürüne anaçlık etmiş olan Adigeler, tüm Çerkez boylarının genel Adıdır. Nart: yürekli, yiğit... Demek. Kuzey Kafkasya halklarının ortak kültür ürünlerinden biri olan Nart destanları; tarih öncesi tanrı, yarı tanrı ve insanüstü kahramanlarla ilgili olağanüstü olayları anlatan, uzun soluklu, geniş oylumlu öyküleme (epope) şiirlerdir. Bir kısmı zamanla şiir biçimini kaybederek düzyazıya dönüşmüş olan “Nart destanları” nın dokusunda gerçek ile düş gücü iç içe.
Nartların met efsanevi kadın kahramanı “Setenay”, çiçeklerin en güzeli olan gülle eş anlamlı tutulmuştur. Setenay, ayrıca bir güzellik simgesidir de.
Çerkez dilinde bir anlamı ''gözümün nuru'', diğer anlamı ''yaban dağ gülü'' dür.
Bu Nart kadın adı parçalara ayrıldığında:
Se-ten-ay
“Se” (kılıç) ya da “bıçak, satır” anlamlarını verir. Bir başka anlamı da “silah”.
“Ten” (vermek – veririz) gibi bir anlam içerir.
“Ay”, aidiyet belirten ve belirli bir adın sonuna eklenen bir sonektir.
Böylece “Setenay” adı (kılıç sunan) ya da (kılıç veren) anlamı içerir. Başka bir anlatımla (silah veren) anlamındadır ve özellikle savaşçı biri için aranır bir eş adıdır.
Adigeler bu kadın adını daha çok saygı ifade eden (hanımefendi) sözcüğünü ekleyerek kullanırlar.
“Setenay” adının Adigece olması, çok eski dönem insanları arasında (kılıç) egemenliği temsil ettiğini, yani “kılıç dönemini yansıtmaktadır. Dolayısıyla “silah sahibinin daha güçlü olması” ve silah sahibinin üstünlük sağlaması çok normaldir. Bu nedenle (Hediye-hediyedir, ama kılıç hediyelerin en eskisidir!) deyimi eski bir Adige Nart vecizesi olmuştur. Kılıç vermek, insan katında büyük bir değer taşıyordu.
Düşünce-ide yönünden “Setenay” sözcüğü, destanın içinde farklı bir anlam da içeriyordu: Setenay, düşünce (mecaz) anlamında, savaşçılara karşılık ve silah veren biri olduğu gibi, Nart kahramanlarına yol gösteren, akıl veren ve çözümler getiren biriydi ayrıca.
Böylesine bir uyum ve birliktelik, Setenay sözcüğünün içerdiği anlam ile Setenay’ın kendi statüsü arasında da görülmektedir.
Setenay, ayrıca bir güzellik simgesidir de. Adigeler bir güzel kız gördüklerinde:“Onu Nartların Setenay-guaşe’si yerine koysan olur! ” derlerdi. Bu nedenle, Setenay sözcüğü, Adige Nart destanında simgesel (mecazi) anlamda, sık sık “güzel kız” karşılığı olarak da kullanılmaktadır. Bunu destekleyen bir deyiş de vardır: Setenay’ın Nart destanında bulunuş biçiminde olduğu gibi, Çerkez adının Kafkasya’daki halkların dillerinde, yani her birinin dilinde (Çerkez güzellik simgesi) biçiminde yer almış olmasıdır.
Adigelerin bu adı daha sonraları güzel bir kır çiçeğinin adı olarak da kullandıklarını görürüz. Bu çiçek, hala günümüz yaşlıları tarafından bilinmektedir.
“Setenay” adlı çalı cinsinden bir ağaççık vardır, diyor ünlü Bjeduğ öykü anlatıcısı Ahmed Lıbzıv. Ona “hırko dikeni” de diyorlar. Çayırlık alanlarda öbekler halinde bulunur. Ve her biri çok sayıda çiçek açar
Tanınmış öykü anlatıcısı İsmail K’uay, (Adigelerin “Setenay”) adını verdikleri çiçeği iyi bilmektedir:“Haç görünümlü küçük bir çalıdır, dibinde çok sayıda sürgün bulunur, çiçekleri savrulmuş görünümlüdür, yani açılmış süpürge otuna benzer; “Setenay”, bu çalının ve çiçeğinin adıdır.)
Adige köylüleri “Setenay” adlı çiçeği tanır, onu çift sürme mevsiminde bir takvim yerine de kullanırlardı. Bu ad Adige deyişlerine de girmişti: “Setenay” başak bağladıktan sonra, artık geç kaldın, ilkbahar çift işlerinde fırsatı kaçırdın, demektir.
Adige arı yetiştiricilerinin eski bir deyişleri de vardır: “Setenay başak bağladıktan sonra, kovana üstlük koyma”, yani arı artık bal yapmaz, demek isterlerdi.
Bunca açıklamanın ardından gelelim “Setenay Çiçeği” adlı şiire:
Bütün bu anlatılanları özünde birleştiren güzel bir örnek,”Setenay”. Şair; güzelliği, soyluluğu, direnci, çoğalmayı, zamanı, bereketi, çileyi, özlemi, çağlayışı ve hayalle düş’ ü bir çiçeğe yüklerken; kadın ve doğa, soyut ve somut kavramları da şiir içinde harmanlanarak; ruhuma sinen melodik yapısıyla son derece etkileyici bir eser ortaya çıkarmış.
Mehmet Özdemir Hoca’ mız, derinlik ve bilgelik dolu içsel zenginliğiyle birlikte, mesleğinin (edebiyat öğretmeni) bütün nimetlerini (zengin / vurgulu imge, sözcük ve söylemlerle) ölçüsünce boca etmiş şiire.
“ Kadınca eğilir söğüt Dalları yemiş doğurur Hayal çoğaltır parmaklarından Bakışı düşlere akar Yıldızlar ki gözleri şua Ateşsiz kandiller yakar “
“Baharın nefesi Isıtır teni Genleşir rüya Güneşe veda yakındır Ay doğar daha erken Belinden kırılan çiçek Soyunur diriliğinden “
“Rahimsiz kadındır ırmak “
“Ak saçlı bilge der “su can gibidir” Ölümler yeşertir düş yaprağında Hayata tutunur aktıkça nehir Setenay çiçeği nart toprağında “
Bu muhteşem güzelliğin güçlü, saygıdeğer kalemine içtenlikli dostluk selâm ve saygılarımla...
Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.Zaten Mehmet Özdemir Hocamın
eserlerini hem ders babında hem de doyumsuz şiir keyfi adına takip eden biriyim.
Destan ve efsanelere olan ilgisini biliyorum.Setenay......... kelimesini ne yalan söyleyeyim seten- ay kelimelerinin bileşiminden yarattığı öznel bir kelime olarak tasavvur etmiştim.
Bu anlamda verdiğiniz bilgiler çok değerliydi.Teşekkür ederim.
Kaleme / söze hükmeden derinlikli bilge ve tabii ki Gülce' nin vazgeçilmez yorumcusu, Saygıdeğer usta;
Asıl ben teşekkür ediyorum size ki; kültürümüzün (öncesi ve sonrasında)ayrılmaz parçası olan "Çerkez Kültürü" nün kapsamlı anlatımı ve incelikli, giz dolu güzelliklerini araştırma, öğrenme, anlama ve paylaşma fırsatını verdiğiniz için. Değirmen Yayınlarından çıkarmış olduğunuz kitabınızda imrenerek, etkilenerek okuduğum şiirlerinizden birisiydi "Setenay Guaşe" ve "Setenay Çiçeği". Bu adla hazırlamakta olduğunuz seriyi heyecanla bekleyeceğim. Başarılı çalışmalarınızla şahsım ve GÜLCE Edebi Topluluğu adına duyduğum mutluluğu, gururu bir kez daha ifade etmekten onur duyarak; Dostça sevgi ve saygım size...
Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.Zaten Mehmet Özdemir Hocamın
eserlerini hem ders babında hem de doyumsuz şiir keyfi adına takip eden biriyim.
Destan ve efsanelere olan ilgisini biliyorum.Setenay......... kelimesini ne yalan söyleyeyim seten- ay kelimelerinin bileşiminden yarattığı öznel bir kelime olarak tasavvur etmiştim.
Bu anlamda verdiğiniz bilgiler çok değerliydi.Teşekkür ederim.
Kaleme / söze hükmeden derinlikli bilge ve tabii ki Gülce' nin vazgeçilmez yorumcusu, Saygıdeğer usta;
Asıl ben teşekkür ediyorum size ki; kültürümüzün (öncesi ve sonrasında)ayrılmaz parçası olan "Çerkez Kültürü" nün kapsamlı anlatımı ve incelikli, giz dolu güzelliklerini araştırma, öğrenme, anlama ve paylaşma fırsatını verdiğiniz için. Değirmen Yayınlarından çıkarmış olduğunuz kitabınızda imrenerek, etkilenerek okuduğum şiirlerinizden birisiydi "Setenay Guaşe" ve "Setenay Çiçeği". Bu adla hazırlamakta olduğunuz seriyi heyecanla bekleyeceğim. Başarılı çalışmalarınızla şahsım ve GÜLCE Edebi Topluluğu adına duyduğum mutluluğu, gururu bir kez daha ifade etmekten onur duyarak; Dostça sevgi ve saygım size...
bir kadını çiçekle buluştururp ve kadında bezenmiş kıymetli dizelerdi ,,aslına bakrsanız gurur duydum Rabbin bize bahşettigi güzellik ruhu suda nehirde her yerde görmek dogurganlıgı ..tefekkür oldu bir şekli ile üstadım.. deniz
Favori listemde olduğunuz için, şiirlerinizi yakından izlemekteyim... Gecenin sabaha dönmeye yüz tuttuğu bu zaman dilimi ki, ben ona "ser-i sıba zamanı" derim, bu dilimde gelen ileti, şiirnizin yayınlandığı haberini vermiş oldu. Ve sayfanıza döndüm...
Çok da iyi etmişim Hocam. "Setenay Çiçeği" yle, bu ser-i sıba zamanıma, yakamozlar oluşturdunuz...
Baştan sona edebiyet kokan, yürek kokan, bilgi ve birikim kokan dizeler...
Alıntı yaparak değil, cümle mısralar üzerinden değerlendirme yapmak isterdim. Çünkü ruhumu okşadı. Ama buna da sayfa elvermeyeceğinden, sadece son dörtlüğü aldım. Diğer mısralardan beni bağışlamaları dileklerimle hem de...
"Ak saçlı bilge der “su can gibidir” Ölümler yeşertir düş yaprağında Hayata tutunur aktıkça nehir Setenay çiçeği nart toprağında..."
Giriş, gelişme sonuç itibariyle mükemmel de, akış, içerik ve doluluk olarak mükemmel değil mi?...
ilginize çok teşekkür ederim.. Hilmi Yavuz'un Doğunun Kadınları,Doğunun Sevdaları,Doğunun Ölümleri adlı şiirlerinden aldığım ilhamla ben de Doğunun Şairlerini yazdım...ve Hilmi Yavuz'a ithaf ettim..kendisine de gönderdim...beğenmiş... sayfama ziyaretiniz güç veriyor bana.. sonsuz selam ve saygılarımla...
Güncel haberlerin verdiği rahatsızlıkla, siteye döndüm ve iletinizi de bu vesileyle almış oldum. Bu gece yayınlanan, "Doğunun Şairleri" başlıklı şiirniz, doğrusu bende çok farklı bir tad bıraktı. Beylik sözleri sevmediğim ve bundan nefret ettiğim için, o dizeleriniz için, naçizane olarak biçebildiğim değerce yazdığımı sanıyorum. Hak edilen duyguya mukabele etmemek, o duyguyu değerlendirmemek, ancak güçsüzlerin işi olduğuna inanırım. Hak edileni yazmaya çalıştım ve değerlendirdim. O kadar. Dedim ya, "Doğunun Şairleri" bende çok farklı bir güzellik yarattı. Belki de, kendimi buldum dizelerinizde. Bilemiyorum. Sevgi ve selâmlarımla...
ilginize çok teşekkür ederim.. Hilmi Yavuz'un Doğunun Kadınları,Doğunun Sevdaları,Doğunun Ölümleri adlı şiirlerinden aldığım ilhamla ben de Doğunun Şairlerini yazdım...ve Hilmi Yavuz'a ithaf ettim..kendisine de gönderdim...beğenmiş... sayfama ziyaretiniz güç veriyor bana.. sonsuz selam ve saygılarımla...
Güncel haberlerin verdiği rahatsızlıkla, siteye döndüm ve iletinizi de bu vesileyle almış oldum. Bu gece yayınlanan, "Doğunun Şairleri" başlıklı şiirniz, doğrusu bende çok farklı bir tad bıraktı. Beylik sözleri sevmediğim ve bundan nefret ettiğim için, o dizeleriniz için, naçizane olarak biçebildiğim değerce yazdığımı sanıyorum. Hak edilen duyguya mukabele etmemek, o duyguyu değerlendirmemek, ancak güçsüzlerin işi olduğuna inanırım. Hak edileni yazmaya çalıştım ve değerlendirdim. O kadar. Dedim ya, "Doğunun Şairleri" bende çok farklı bir güzellik yarattı. Belki de, kendimi buldum dizelerinizde. Bilemiyorum. Sevgi ve selâmlarımla...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.