Ağacın saçları yıkanmış gölde Dal uçlarında temmuz yanıyor Serin sulara gökyüzü çizip Maveraya uyanıyor
Gri mevsimden mavi bir zaman Eşyanın ruhu bakıyor resme Bir kuşun gözleri yağmur dolunca Balıklar gün boyu bulut içiyor
Açmış yeşil göğsünü çimen Tohumu iletmek rüzgâra kalmış Kabarmış toprak ormana gebe Baksan mağara konuşsan boşluk İçine doğru keklik uçunca Kanat sesi çarpıyor dağa
Mehmet ÖZDEMİR
Türk Edebiyatı Dergisi, Mart 2012
Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ben bu şiire yemin ederim ki yorum yapmıştım.Nasıl oldu bilmiyorum ama yok olmuş yorumum.
Şiir girişinde ilk önce sarıp sarmalıyor.Temmuz sıcağında dalları göle değen bir ağaç gözümün önünde canlandı.Sonrası suya gözyüzü çizmek imgesi inanın çok kıskandım bu imgenizi .Gerçek duyuştan yola çıkarak hayal gücünün, görselliğin zihinde buluşarak haleti ruhiyede uyandırdığı duyuş inanılmaz güzeldi.Yine , aynı imgenin devamı niteliğinde daha da onu demler nitelikte maveraya uyanması deyimi ile bu güzeliğin pekişmesi olağanüstü bir düşünce açılımı yaratmış.Gerçekçi görsellikle başlayan anlatımın tıpkı suya atılan taş gibi imgeyle geniş boyutlandırılması üstelik bunu en az kelimeyle yapılması inanılmazdı.Ahmet Haşimin o en hassas, en duyuşsal izlenimci yanını hissetmedim desem yalan olur.İzlenimin duyuşa hayale bürünerek oluştuğu kimlik şiir olmuş.
Yine aynı itina ve titizliğin nesneler, canlılar üstünden yürütülerek vücuda getirilmesi eseri her yönüyle muhteşem kılmış.
Ne diyebilirim ki hocam.İçten, en içten teşekkürlerimi sunuyorum bu güzellik için.
Her dem kaleminize ve engin yüreğinize sonsuz saygımla.
Çok teşekkür ederim Sayın Hocam.Takdirinize nail olmak onur verici.
İnanın çok hoşuma gitti hocam.Yemin ederim k okunduğu an da insanı tesiri etkisin alan büyülü bir halka gibiydi.lAçık açık değil işaret ederek anlatıyordu anlatmak istediğii bir de anlatım şekl var ki o dünyalara değerdi.
Ben nacizane işte kendi yağında, tavasında,suyunda öyle kavrulan biriyken , sizin gibi gerek akademik anlamda gerekse öz şair kimliğinin taşınıyor olması anlamında edebiyatta söz sahibi olan sürekl emek veren yetkin üstalarımı okuyarak,neden, niçin , nasıl gibi soruları her bir dizede neredeyse sorarak kısaca yaptığınız eserin kumunu, toprağıın cinsini, temini, yapısını, şeklini, biçimini, yerini anlamaya çalışarak bir anlamda kendimce şiirin şifresini çözmeye çalışan biriyi.Ki bilirim onun şifresini yüzyıllardır kimse çözememiş.Hâlâ ortak kabul görmüş bir ad tanımlaması bile yok iken buna dair çabamı öğrenmeye odaklanmak, alternatifleri beyin sözgecinden geçirerek kim bilir belki bir rüya ama bir dönem tartışma konusu olmuş has şiirin, öz şirin genlerine ulaşmayı bu vesileyle belki becerebilirsem diye çaba sarfetmekte başka birşey değil yine bu çaba doğrultusund kendi şiiriminde öz sesini arıyorum desem inanın yalan olmaz.Çoooooook uzun yolum var biliyorum.Ama bu yol öylesine güzel, keyifli,incelikli, yaşama sevinci katkılı bir yol ki hiç bir zaman bu uzunluğu kafaya takmıorum.Ben yürümenin tadını çıkarıyorum.Elbet bir gün biliyorum ki herşey gibi bu yol da sona erecek ...belki takdiri ilahinin ayaklarım kesmesyle olacak bu bel ki de gerçekten... ama emin olduğum tek şey varsa şiirle, şiir için yaşamak dünyanın en güzel kararı.
Ben de çözüldüm birden güzel sözleriniz karşısında kendmi tutamadm. :) Vaolunuz sayın hocam.Beğeni ve takdirlerinize her zaman layık olmaya çalışacağımdan emin olabilirsiniz.
Her dem hem sanatçı hemde gerçek kişiliğinize sonsuz saygılarıla.
Çok teşekkür ederim Şükran hanım... siz şiirin damarlarında geziniyorsunuz.. hayranım size... sizin yorumlarınızı bekler oldum... çok değer veriyorum.. siz bence yanlış iş seçmişsiniz... şiir tahlil yeteneğiniz fevkalade.. daha önce Nedim-Yahya Kemal çizgisine yakın duruyordum.. 2-3 yıldır Galip-Haşim çizgisine yakın durmaya çalışıyorum ki, bu şiir de bu düşüncenin eseri... şiir üzerinde çalışanlardanım... ama bu şiir farklı.. Sapanca gölü kıyısında boşalan duygu sağanağı.. çok az çalışma yaptım... kıyamadım nedense.. o kadar saf ve naifti..
şair kimliğiniz ve şiir yorum gücünüz her daim takdire şayan... sevgi ve saygılar...
Çok teşekkür ederim Sayın Hocam.Takdirinize nail olmak onur verici.
İnanın çok hoşuma gitti hocam.Yemin ederim k okunduğu an da insanı tesiri etkisin alan büyülü bir halka gibiydi.lAçık açık değil işaret ederek anlatıyordu anlatmak istediğii bir de anlatım şekl var ki o dünyalara değerdi.
Ben nacizane işte kendi yağında, tavasında,suyunda öyle kavrulan biriyken , sizin gibi gerek akademik anlamda gerekse öz şair kimliğinin taşınıyor olması anlamında edebiyatta söz sahibi olan sürekl emek veren yetkin üstalarımı okuyarak,neden, niçin , nasıl gibi soruları her bir dizede neredeyse sorarak kısaca yaptığınız eserin kumunu, toprağıın cinsini, temini, yapısını, şeklini, biçimini, yerini anlamaya çalışarak bir anlamda kendimce şiirin şifresini çözmeye çalışan biriyi.Ki bilirim onun şifresini yüzyıllardır kimse çözememiş.Hâlâ ortak kabul görmüş bir ad tanımlaması bile yok iken buna dair çabamı öğrenmeye odaklanmak, alternatifleri beyin sözgecinden geçirerek kim bilir belki bir rüya ama bir dönem tartışma konusu olmuş has şiirin, öz şirin genlerine ulaşmayı bu vesileyle belki becerebilirsem diye çaba sarfetmekte başka birşey değil yine bu çaba doğrultusund kendi şiiriminde öz sesini arıyorum desem inanın yalan olmaz.Çoooooook uzun yolum var biliyorum.Ama bu yol öylesine güzel, keyifli,incelikli, yaşama sevinci katkılı bir yol ki hiç bir zaman bu uzunluğu kafaya takmıorum.Ben yürümenin tadını çıkarıyorum.Elbet bir gün biliyorum ki herşey gibi bu yol da sona erecek ...belki takdiri ilahinin ayaklarım kesmesyle olacak bu bel ki de gerçekten... ama emin olduğum tek şey varsa şiirle, şiir için yaşamak dünyanın en güzel kararı.
Ben de çözüldüm birden güzel sözleriniz karşısında kendmi tutamadm. :) Vaolunuz sayın hocam.Beğeni ve takdirlerinize her zaman layık olmaya çalışacağımdan emin olabilirsiniz.
Her dem hem sanatçı hemde gerçek kişiliğinize sonsuz saygılarıla.
Çok teşekkür ederim Şükran hanım... siz şiirin damarlarında geziniyorsunuz.. hayranım size... sizin yorumlarınızı bekler oldum... çok değer veriyorum.. siz bence yanlış iş seçmişsiniz... şiir tahlil yeteneğiniz fevkalade.. daha önce Nedim-Yahya Kemal çizgisine yakın duruyordum.. 2-3 yıldır Galip-Haşim çizgisine yakın durmaya çalışıyorum ki, bu şiir de bu düşüncenin eseri... şiir üzerinde çalışanlardanım... ama bu şiir farklı.. Sapanca gölü kıyısında boşalan duygu sağanağı.. çok az çalışma yaptım... kıyamadım nedense.. o kadar saf ve naifti..
şair kimliğiniz ve şiir yorum gücünüz her daim takdire şayan... sevgi ve saygılar...
Sevgili Mehmet; Kardeşim ana sayfada adını görmesem burda olduğunu bilmeyecektim... Bu ne füzel bir şiir okuttun, mana denizinde yüzdürdün adeta, güzel dilimizin naif özelliklerini yüzgeç yaptırarak tabii ki... Selam ve saygılarımı yolladım...
Anladım, Cemil... ama bütün samimiyetimle söylüyorum ki beni aramadı, üstelik o benim yerimi öğretmenevine yakın oturduğum çayocağını bilirdi inan ki haber etmedi, zaten ettim demesi bile yanlış, çünkü üç dakikada bana ulaşabilirdi aynı cadde üstünde bir sohbet yerimiz vardı bizim ve ben ordaydım... Neyse nasip değilmiş, bir gün benim misafirim olarak gelirsin inşa Allah...
ben şimdi ismini unuttum... Erzurum'da bizim alt devre olan bir arkadaşımız vardı.. Bingöl'de ün. de sanırım... o haber gönderdim gelir dedi... öğretmenevinde onunla oturduk.. senin tel bende yoktu... veren de olmadı...
Bana kimse telefon açmadı kardeşim; sen ve Şaban Bey gittikten sonra Ömer Bey bana selamınızı caddede rastlayınca söyledi, benim evim merkezde, öğretmen evine 500 metre mesafedeydi, oturduğum çay ocağı ise 200 m mesafede, hatta Şaban Bey'le orada çay içmiş Ömer Bey, bana iş yerinin sahibine deselerdi bile anında haber gelirdi, ben hep bir tel bekledim, tel gelmeyince senin katılmaktan vazgeçtiğini düşündüm, o platforma uğramam zaten, çünkü o farklılıkları ve klikleşmeleri olan bir platform bana göre... Selam ve saygılar...
Merhaba Güneri, çok teşekkür ederim ... seni görmek çok güzel... çeyrek asır öncesine dayanan bir dostluk... buradan yazmak istemezdim ama... azıcık kırgınlık ve burukluk var içimde...
Elazığ Hazar Şiir Akşamları'nda görmek isterdim seni.. çok kişiyle haber gönderttim... hatta bir gün Öğretmenevinde saatlerce bekledim.." telefon açtık gelecek" dediler... ama gelmedin... neyse canın sağ olsun... elbet vardır bir sebebi... sevgi ve saygılar...
Anladım, Cemil... ama bütün samimiyetimle söylüyorum ki beni aramadı, üstelik o benim yerimi öğretmenevine yakın oturduğum çayocağını bilirdi inan ki haber etmedi, zaten ettim demesi bile yanlış, çünkü üç dakikada bana ulaşabilirdi aynı cadde üstünde bir sohbet yerimiz vardı bizim ve ben ordaydım... Neyse nasip değilmiş, bir gün benim misafirim olarak gelirsin inşa Allah...
ben şimdi ismini unuttum... Erzurum'da bizim alt devre olan bir arkadaşımız vardı.. Bingöl'de ün. de sanırım... o haber gönderdim gelir dedi... öğretmenevinde onunla oturduk.. senin tel bende yoktu... veren de olmadı...
Bana kimse telefon açmadı kardeşim; sen ve Şaban Bey gittikten sonra Ömer Bey bana selamınızı caddede rastlayınca söyledi, benim evim merkezde, öğretmen evine 500 metre mesafedeydi, oturduğum çay ocağı ise 200 m mesafede, hatta Şaban Bey'le orada çay içmiş Ömer Bey, bana iş yerinin sahibine deselerdi bile anında haber gelirdi, ben hep bir tel bekledim, tel gelmeyince senin katılmaktan vazgeçtiğini düşündüm, o platforma uğramam zaten, çünkü o farklılıkları ve klikleşmeleri olan bir platform bana göre... Selam ve saygılar...
Merhaba Güneri, çok teşekkür ederim ... seni görmek çok güzel... çeyrek asır öncesine dayanan bir dostluk... buradan yazmak istemezdim ama... azıcık kırgınlık ve burukluk var içimde...
Elazığ Hazar Şiir Akşamları'nda görmek isterdim seni.. çok kişiyle haber gönderttim... hatta bir gün Öğretmenevinde saatlerce bekledim.." telefon açtık gelecek" dediler... ama gelmedin... neyse canın sağ olsun... elbet vardır bir sebebi... sevgi ve saygılar...
Açmış yeşil göğsünü çimen Tohumu iletmek rüzgâra kalmış Kabarmış toprak ormana gebe Baksan mağara konuşsan boşluk İçine doğru keklik uçunca Kanat sesi çarpıyor dağa
HARİKA DUYGULAR SAYFAYA AKMIŞ DOST KUTLAR SEVGİLER SUNARIM...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.