10
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1830
Okunma

Sen kal şimdi burada
Bu kez giden ben olacağım, sen değil
Kalacaksın öylece ardımda…
Gidişinde açtığın yaralar,
Kabuk bağlamadı hala
Kanımı kusuyorlar usul usul
Sen bilmezsin
Kapanmayan yaraların açlığını kızıla.
Takatimi tüketme çabasında hepsi
Acımıyorlar hiç bana aynı sen gibi
Sen bilmezsin, onlar da bilmez
Bir ruhun nasıl direndiğini,
Terk etmemek için kıvranan bedenini
Zehrini akıttığın damarlarım
Çatlaklarını doyuruyor şimdi.
Bütün sızıntıların merhemi olmuş gözyaşlarım.
Sanki durmadan aksalar ne olur ki?
Kapanacak mı deşilip tuzlanan yaralarım?
Yüreğime sapladığın hançer(ler)in,
Yaşam sıvımda boğulmakta şu an.
Maziden kalma bir öfke boğazımı kavuran
İçimde bir ur gibi sensizlikten beslenen
Hadi kurtar onları delik deşik olmuş solumdan.
Şimdi sıra sende
Ben arkamı dönüp gideceğim usulca
Sen de seyredeceksin şaşkın gözlerle…
Ben giderken
Nedenini anlamayacaksın bile
Yağmur yağacak aniden
Islatacak solmuş yanaklarını
Sen sildikçe sürükleyecek seni selinde.
Gözlerin şişecek bir balonun özentisinde
Ne yapsan nafile çırpınışların
Ne hayata sözün geçecek ne de kabre
Sinip bir köşeye, bekleyeceksin
Dilin kifayetsiz kalacak söyleyemediğin her sözde
Bir sis yığını buldum kendime
Sızdım çatlağından sinsice
Sen gittin ya, ben de gittim işte
Sen öderken canıma kast etmiş ahlarımı
Ben dönemediğim bir ufkun ardından
Huzur bulacağım izlerken bezmiş bakışlarını
Perdelerim kapalı, odalarım ışıksız
Bomboş uzun bir masa, kire pasa bulanmış
Bak şurada sandalye var üç bacağı kırılmış
Sadece sana adanmış hüznümün ziyafeti.
Gidişime hoş geldin, gülüşlerimin katili…
26 Ağustos 2010 – 14.18
5.0
100% (12)