hayat öyle bir fiske vurdu ki bana senin elinden,
denizlere koştum anlatmaya derdimi senin dilinden.

anlattıkça dalgalandı deniz köpükleri yüzüme vurdu,
yakamozdan yükselen bir hayal geldi ta karşımda durdu.

ay yaklaştı hayalin yanına kıskandı cemalini,
meltem esti dağlardan durdurmak için selini.

medcezirler oluştu birden hırçınlaşarak yükseldi dalgalar,
sen ki tuttun elinden ruhumun çektin yanına kadar.

sen ve ben ellerimiz gibi birleştirdik yüreğimizi,
ay sönük kaldı yanımızda parmaklar gösterdi bizi.

dağlar oynadı yerinden hayretle bakıyordu kutup yıldızı,
onlar bile kıskandı,bizi,masum aşkımızı.

gözlerin gibi zaman su gibi akıp giderken,
bir kızıllık belirdi güneş doğuyordu derinden.

ayırdı ellerimizi doğan nur ağlamaya başladı gözler,
gidiyordu hayalin daha bitmeden en güzel sözler.

yaşadım mutluluğu kısa bir süre,bir gece kadar,
döndüğümde bedenime,gördüm,tüm dünya tarumar.

darıldım güneşe koştum derin bir karanlığa
kapadım gözlerimi ulaşmak için geldiğin ana.

uyandığımda gün karanlığa bırakıyordu yerini,
yine bekledim seni,o nurdan ellerini.

gelmedin,yalnız bıraktın yıldızları,ayı ve beni
ama umutluyum ben,özletmeyeceksin kendini...