5
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2042
Okunma

Sen… İçime sığmayanım.
Daha kaç yıldız seni dileyecek?
Fuzuli uykuya dalışlar
Gün sayıyorum yokluğuna
Parmaklarım yetmiyor hiçbir hesaba.
Tırnaklarıma dolmuş kan kırmızım
En derin yaralarımı deşiyorum
Acısı titretiyor gönül telimi
Çığlıklarımı gömüyorum canlı canlı
Sıktığım yumruklarım böğrümde
Yedi kat toprak atıyorum üzerine.
Dağlara taşıyorum sensizliği
Karanlık bir ine saklıyorum bedenimi
Kimse görmesin diye acizliğimi
Zirvelerde değil bakışlarıma değen
Tüm tünellere giriyorum çekinmeden
Bırakmadığın izinin takibinde
Okyanuslara direniyorum her fırtınada
Kokusuzluğunla dolduruyorum içimi
Durgun suların özentisinde.
Bozuyorum tüm saatleri
Yelkovanını koparıp atıyorum uçurumundan
O dönmezse zaman akmaz sensiz
Ayak diretiyorum doğmaması gereken güne
Senden yoksun düşen bitap kaderime.
Her solan yaprak ömrümden kopuyor
Kurumuş şimdi çıplak dallarım
Üşüyor örtüsüzlüğünde.
Hasretini işliyorum tenime
Dişlerimi geçiriyorum gelmeyişine
Aştığım denizleri ben dolduruyorum özleminle.
Sen… Yitirdiğim ruhum.
Daha kaç düş hayalinle süslenecek?
Şafağında yıkılıyor düşlerim
Avuçluyorum sana dair yanımı
Kan biriktiriyorum dipsiz gölümde.
Sana giden tüm yollar engellerin işgalinde
Aşılması güç geliyor takatsizliğimde
Tüm uzuvlarımı katıyorum önüme
Eşiyorum toprağını var gücümle.
Sana geliyorum takıp yüreğine tapan yüzümü
Tüm maskelerim kaldırımlarına gömülü
Hangi yüzündü gözümü alamadığım?
Ayaklarını yıkıyorum izinsizliğinde yaşlarımın.
En loş ışığına bile muhtaçken ben
Satıyorsun ihanetini zifiri gecelere.
Üzerine basıyorsun kan pıhtısı damarlarımın
Fışkırıyorsun göz bebeklerimden fütursuzca
Yeniliyorum tükenmesi mümkün olmayan kederime.
Sen… Ebediyetimin hükmü
Daha kaç hücrem yok olacak yakıcılığında zehrinin?
17.08.10-02.20
5.0
100% (7)