3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1545
Okunma

Aşk evinden kovulmuş isimsiz avareyim
Aç! Gönül sarayını kimsesiz biçareyim
Sen istersen olurum bahçenin bahçıvanı
Atma sokağa böyle bir sevdalı civanı
Budarım güllerini yorulmam sabah akşam
Kanasa da ellerim bir defa bile bıkmam
Su taşırım gocunmam en uzak pınarlardan
Kova alır çekerim en derin kuyulardan
Bir gülü kurutursam, emir ver celladına
Batırsın dikenini garibin kanadına
Rengi solan o gülün yanağına kan gelir
Canım çıkarken benden belki ona can gelir
Zümridi camlarını temizlerim gün be gün
Sığındım sarayına eyleme beni sürgün
Nerelere giderim bak yine akşam oldu
Yalvaran gözlerime katran gibi gam doldu
Bari şu aşkım için sarayında oda ser!
Bu yaralı gönlümün çığlığına cevap ver!
Ben bahçede uyurum güller ile beraber
Yeter ki senden gelsin beni şad eden haber.
Sabah olur giderim bu çileli diyardan
Haberimi alırsın uzaktaki mezardan
Bir odanı çok gördün, bana bir mezar yeter
Tek bir gülü çok gördün, yeşeren kırlar yeter
Bahçende gül var diye sakın ha olma mağrur
Sonbaharda hepsini bir bad-ı hazan vurur
Soner Çagatay 1.07.2010 / 19:39
Kinayeler:
Güller: Segilinin saçları
Derin kuyular: Gözlerim ve kalbim
Yümrüt yeşili gözler: Sevgilinin gözleri
Saray: Gönlü
Bahçe: Sevgilinin koynu
Yumuşak yer: Sevgilinin gögsü
Bir dal gül: Sevgilinin saçı Uzun ince güller: Sevgikinin saçları
5.0
100% (2)