1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2464
Okunma
On altı yaşında televizyon daki mağazin ve dizi lerden etkilenen birçocuk evden kaçar.Beyaz kadın tacirlerinin tuzağına düşer.Bir zaman sonra yanlışta olduğunun farkına varmıştır ama gidecek yeri yoktur.Ailesi kabul etmez.Çaresiz kadın kaldırım taşına oturup ÖLÜMÜN SOĞUKLUĞUNU SICACIK YÜREĞİNDE ÖZLEMEKTEDİR. Şiirin ilham kaynağı belirsiz bir şekilde pişmanlıklarıyla Ankara da yaşamaktadır.
bir kadın
kasırgadan sonraki buğday başakları gibi
hafiften aksak
kırmızı pabucunun sıktığı ayaklarında kan izleri
birde mini giymiş
bir kadın
bakışları yorgun
ezgin görüntüsünde buruk sevda acısı belirgin
yıllar yok belki
henüz on yedisinde
yaşadığı acıların izleri
belirmiş güzel yüzünde
loş sokak lambası altında
belliki yorulmuş
bordür taşına oturup
güzel kırların hayalini kurmuş
ne zamandır jartiyerli çorap giyersin
hep mini eteklimisin
bir elinde rakı kadehi
topuğu kırık ayakkabıyla
ne zamandır belirsiz günlerdesin
dün liseli kızken
bugün sevğine yenik düşüp
kaldırım taşlarında
hayatın son sahnesini oynamaktasın
biliyorum henüz on yedisindesin
ve ölümün soğukluğunu
sıcacık yüreğinle özlemektesin
1999
İbrahim Doğruöz