18
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1572
Okunma
"AŞK bir kapı
çalarsın çalarsın, açılmaz ki"
uğruna deleceğin bir dağ yoksa
ferhat olsan ne fayda
..........................
sırra kadem bastığın o günden beri
yokluğunu bulduğum, bu yer de değişti
şimdi ne ay konuşur
ne de güneş sarar
sessiz soluksuz/ sus pus, gelişini haber veren martılar
boynu bükük sevgilerim
hayâli bir fener ki, gel gör ne haldeler
kıran kırana bir dövüşten sonra
gece düştü aşkın üstüne
yenik gün, aşkla karıştı geceye
şimdi, hangisi gün hangisi gece
gece nerde durur, gündüz nerde
gölgelerinde sarhoş
dinmeyen sancılarıyla, bu bir aşk sanrısı
ne çoktum/ ne çoktun, sen bende iken
ortada, başıboş dönen / yeşeremeyen
kuru sözcükler/ le artıyor eksilmelerim
ruhumdaki bıçak yarasını, deşip duruyor görünmez bir el
düşsel bir varlık
ne yapsam anlamlanmıyor artık
kendi acı sesimin yankısı, yakıyor içimi
güneşli sabahlara gidilemeyeceği belli
öncenin/ geleceği doğurduğu döngü
bu toz duman, bu zifiri siyaha batmışlık
gözüm, aldatma kendini
kendi ağzından, ölüm çıktı bu sevdanın falında
yaşamak ümidini gördüğün, o yeşil gözlerden
bir gün, ölümün döküleceğini bilemedin
ben, ateşe su bildim seni
meğer ateşmişsin sen…
Hâdiye Kaptan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
5.0
100% (15)