9
Yorum
3
Beğeni
4,9
Puan
1593
Okunma

Seni hiç yalanlara gizlemedim
Ne de mistik bir kahraman kostümü vardı sırtımda
Bile bile izini bıraktı ısırıklarını dilime
Dönülmez yeminlerim…
Sonra da
Varoşlarda bir mezar örtmüşsün üstüme diyorlar
Papatya külleri serpilmiş gecelerin karanlığında
Öfkenle sulayıp giderken
Zerremi bırakmamışsın ortalıkta
Hatırla
Kaç defa ellerim yukarda teslim kaldım
Gözlerinin kanlı baskınlarına..
Hangimizdik temmuz sürgünüydük o saydam merdivenlerde
Tenin tadım kaldı damağımda
Küçük ellerin yalnızlığım
‘’nasıl kalkacağız’’
Nasıl doğrulacağız altı kat’ın zifiri sunağında
Minnetin kılıcındır senin şimdi biliyorum
Az’ı çok’u yok senin kitabında bu işin
Hani o
Benim vaveylasında sağırlaştığım o ‘’giz’in…
Bıraktığın coğrafyalar şahidimdir ki
Kara saplı bıçaklara yazgıdır
Bir o kadar da alnımıza yamadır ikimizin
Ne kadar yanmasa da zamana mahküm bu sükunet
Yine de sana bakarak büyüyecek günebakanlar
Daralan mekanların kıskacında ufalansa da düşlerim
Bir F tipi koğuşunu voltalayan
Topuk seslerine düettir
Sazımda ki memleket türkülerim
Faruk Civelek
5.0
90% (9)
4.0
10% (1)