7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1443
Okunma
İşte tam bu saatlerde, vurur geceye yüzün
Yeni çıkmış yıldızların, uçlarında sallanır hüzün
Saman yolunda ayak izlerin,
Sırtımda son bakışın
Bu şehir her gece çıldırtırcasına suskun
Ve cinnet köprüsünde kararsızım
Atlasam okyanus, tutunsam uçurum
İşte tam bu saatlerde
Şakaklarıma vuran son kurşun gözlerin
Ve çarkıfelek gibi beynimde döner sözlerin
Yüreğimde ki cam kırıklarında yansır yokluğun
Ve öylesine acıtır ki içimi, alev olur yanarım
Vurur gözyaşlarıma ömrüm
Yanaklarıma asılır, intihar çiçeklerim
İşte tam bu saatlerde, belaya sürgün yerim
Umudu kanla yıkarken kaderim
Misafir gülüşlere, bembeyaz çarşaflar açarım
Ve benden gitmesin diye hiç kimse
Demir kapıları kapatıp yüreğimin üstüne
Anahtarı okyanusa atarım
Saklayıp seni en ücra yerlerimde
Tüm çıkışları bana olan, labirent yollar açarım
İşte tam bu saatlerde, zamanı durdururum
Bir ters bir düz edip tüm hayatı mı?
Haroşa zamanlar örerim yeniden
Türkan Şoray kirpiğini örterim düşlerimin üstüne
Üşüyen ellerimi, unutulmuş aşkın küllerine sokarım
Yarısı yitmiş bu ömrü, elden düşme mendillere sararım
Beni sorarsan eyer, tam bu saatlerde
Bağrımı dağlayan sensizlik rüzgârına
Yelken olurum