1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2182
Okunma

Telaşlı bir rüyaydı
birlikte yokluğun tam ortasında dokuz taş oynarken
ben inadına sana yeniliyordum
idanıda
sana
geliyordum
inadına
i-na-dı-na
var mı ötesi
başımın migren ağrısı
Kendini yaratmaktan vazgeçtiğin gün kocaman bir sen olursun
sen olman ne kadar güzel olurdu
sen olman
ve seni tanıyabilmek maskelerinden arınıp tadını çıkarabilmek hatalarının bir kısmını
belki
bana hiç gülümsemezdi ozaman kaderimin tatlı cilvesi
belki de bir martı uçardı yıllarca esir düştüğü o halkalı çöplüğünden
ya da seninle Tekirdağ’da sahil kenarında balık yerdik
birlikte yokluğunun tam ortasında kurulmuş olan bir kumpasın içine düşüp gülümserdik
inadına
i-na-dı-na
var mı ötesi
başımın migren ağrısı
çöz ellerindeki kınanın kızıllığını da gel
gel ki köylerinin rüzgarlarında üşümesin fesleğen kokuları
Bir türlü alışamadım hayatıma gir hiçkimseyle konuşamadığım kadar kendin ol
soyun
vitaminin kabuğunda değilse
soyun
inadına terleyelim
i-na-dı-na
başımın belası