8
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2379
Okunma

Yıldızların dili olsaydı
En çok gözlerimden şikayet ederlerdi
hangi yıldızın arkasında sakladın kor dudaklarını
Yıldız avladım yıllarca bulamadım
Güneşin üstünde sahanda yumurta pişirdim
bir çilek ısırdım dişlerimle çileğin kırmızısını bile sana benzettim.
Aynaların dili olsaydı
Öfkeden çat diye çatlarlardı
Bakmıyorum artık aynalara hain aynalar yüzümde gedikler açıyorlar
Sana da bakmıyorum resmin yok
bir kirpik tam ortasında bir tutam kır papatyası
Birşeyler sürüyorum saçlarıma
Aynalara dost olmuyorum
Kulaklarımın dili olsaydı
en çok senden şikayet ederlerdi
Onlara dinlettiğim tüm aşk şarkıları için
fazla mesai ücretlerini sen ödemek zorunda kalırdın.
kulaklarımda adın ve aşk melodileri kadın
Terkettiğimde beynimi vücuduma sürdüğün izlerin hala yanımdaydı.
Sen bunu anlamadın
Kaldırımların dili olsaydı
en çok ayaklarımdan şikayet ederlerdi
Bilir misin seninle uçurumdan atladığımız o gün
Güneş kadar sıcaktı bedenin
Bedeninde karanlıklardan kaçan bir ışık hüzmesiydim
Bilseydim daha çok yürürdüm
sana ait uzaklığımda
daha çok çürürdüm yüreğinin tutsaklığında
En çok geceyi özledim
En çok geceyi çarşaflar altında _bembeyaz çarşaflar_
Kırlangıçlar uçurmak isterdim yine seninle
Bir şehir kurardık yine avuçlarımızın içine
bir terk-i diyar olmazdık
Belkide seninle bir kırlangıç ömrü kadar sıkıştırırdık hayatımızı bir kanepeye
belkide sadece altı ay yaşamazdık kırlangıçlar gibi
Olur ya belki de
ölürdük birlikte
çarşaflarımız kefen
iki sarılmış beden
5.0
100% (6)