2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1800
Okunma

Köhne duruşumu sergiliyorum.!
Gür olmayan saçlarımı salarak serin koynuna rüzgârın
Yağız atlar damlıyor meşalemizden biliyorum
Bir minik vuruluyor yeniden coğrafyamızda yeniden
Yeni doğmuş gözler gibi kayboluyoruz ufukta
Yemin olsun..Bir ölüp bin diriliyorum..
Erken açıyor sabah iteleyerek gecenin siyah yüzünü
Yeşil bir kuşak örtüyor vadiye düşen atlas semayı
Çiçekler Mekke ve apaydınlık güller devşiriyorum
Mahir bir kuyumcunun ardına düştüm elimde kalem
Sırtımda kum küfesi upuzun bembeyaz yol..
İnançla duruyorum..direniyorum..
Ayaklarımız altında oluk oluk akıyor mevsimler
Aynalar biriktiriyorum yalnızlığın aksayan yüzüne
Yiğit tebessümler düşüyor yüzümüzden gözlerimiz bayram
Ürkek bir sevdaya sarılışı gibi kollara uzanışımız
İffetin dolaştığı yerde avare ve serseri bakışlar görüyorum..
Ruhunun gül kokmasını bekleyen saik
Parmakların bir yanardağ kadar alev
Kızgın kayalar üzerinde imtihan tekbir
Bir hüner zamanı beklemek.. bilesin! ..
10/2008/İstanbul
5.0
100% (1)