1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2283
Okunma

Geleceğe düştü mahiyeti meçhul bir tohum
Önce ev sarsıldı sonra yer
Ve sarı kızıl arılar üşüştü bahçeye
Sessizce hastalandı çiçekler.
Can buldu ötede bildik söğüt
Dallarda oyuncaktı doğan her taze gün
Ve bir gün bitecek gibi bu eğlence
Duruldu sessiz dalgalar içinde
O bildik muhteşem düğün.
Duranlar mı hızlı söyleyin dostlar koşanlar mı
Çam kokan bir bad-ı saba sırtında:?
Bilinmez aydınlık taşıyan gizemli akvaryumda
söyleyin hangi balıklar soluklanır geceleri.
İşte bahs ettiğim geleceğin tohumu şu uzun yol :
Nasıl yürürler insanlar yere basmadan
Ve bir soğuk rüzgâr gibi bedenime/bedenlerimize esen güneş
Kim bilir kim tutar CANSIZ KOLLARINDAN
Garip yalnızlığı , sırtında daracık sandığa eş..
2003/iSTANBUL
5.0
100% (1)