Dört nala gidiyor zaman
İnsanlar derin uykuda
Bir kara kedi geçiyor apansız
Çocuklar oynuyor
Dalgalar
Balkondan halı silkeliyor ev hanımı
Seyyar satıcı bağırıyor
Karşı kıyıda.

Sonra gökyüzü iniyor yere
Bir telaş
Çocuklar susuyor
Seyyar satıcı
Dalgalar durgun bir su
Ev hanımı korkuyor
İkindi selası veriliyor
Ölen kim?
Kimsenin bildiği yok! ?
Gölge arıyor kara kedi.

Şair nefes alıp veriyor
Cebinde salkım –saçak dizeler
Kelimeleri yıkıyor usulca
Beyaz bir mermer
Sırtı taşa dayalı
Hamamların kubbesi çöküyor
Bir kayık ilerliyor usulca
Titriyor
Deniz!
Artisler gülümsüyor
Beyaz perdenin üzerinde
Siyah görüntüleriyle
Çeşme son damlasını veriyor
Dudaklarda
Kırmızı yollar
Ağaçlar küsüyor.

Koca bir vadiden
Bir karınca sesleniyor
Padişaha
Çek askerlerini
Söz dinliyor kral nebi
Çekiyor askerlerini
Boynu kırık bir memur
Sesleniyor
Bir müdüre
Üstelik çok şey biliyor
Siyaset edebiyat
Tıp hendese
Kaşlarını çatıp
Tebessüm ediyor
Müdür
Ardında zürafadan
/filden/
Koyundan
Askerleri.
Bana mı seslendin
Ey memur
Karşımda küçüksün
Karıncadan
Çok şey bilsen de.!

Süleymaniye’de
Yatan veli
Sesleniyor
Deliye.
Sabret ve
Tevekkül ol
Budur hayatın gayesi.
Bilesin her şeyin taksim
Edicisi
Hiç şüphesiz
ALLAH’tır.
Yoktur bunun ötesi
Bırak karınca senden büyük olsun
O melik kraldan büyük
Bir gün görecek
Orda ne kral
Ne bilgelik
Ne karınca
Ne …
Defter seçecek..

Dörtnala gidiyor zaman
İnsanlar hâlâ uykuda.