3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1457
Okunma

ikimizin de kanlısıdır gece
dokunamadığımız için
saçlarımızda ölen kelebekler
bizi cennete götürse ne var
tütsü ve mumun kokusu
kendimden çalıyorum seni niçin
her gece ayrı bir yerimdesin
yorgun akşamlarda inatçı yılgın
aklında kaldı maktulün
cinsiyetsiz bir melek ölüsü
gelip gidenlerin aklı
bir ırmak dolusu suya düştü
çıldıran atlar ordusu
ve fakat göğsünde yüzüm nasıl
zarif bir ıhlamur ağacıydı
durağan eylemsiz şık
geldin gitmeyi unutmalısın
şarkılar söylesin ellerimiz
nasıl mı belki de şimdi
alkışlayarak ikimizi
hayal yüzüne ayna senin
sonsuzluk kendi dilinde eyvan
bak bakalım hüzün denen
içinde salıncak kuran çocuk
düşse mi iyi düşmese mi
kelebekler ölürken burada
kozasında aşk büyüten
bütün böceklerden yüceydin
ehline sorduk senin adını
ölürken bile ille de aşk dedi
5.0
100% (6)